Eski Türkçede uçurum ne demek ?

Nilosa

Global Mod
Global Mod
Eski Türkçede “Uçurum” Ne Demek? – Dile Düşmüş Derinliklerin Mizahi Hikâyesi

Selam dostlar,

Geçen gün sabah kahvemi içerken bir kelime takıldı aklıma: uçurum.

Kulağa hem tehlikeli hem şiirsel geliyor, değil mi?

Ama sonra düşündüm: “Acaba Eski Türkçede bu kelime ne anlama geliyordu? Ya da o zamanlar da biri sevgilisine ‘aramızda uçurum var’ deyip duygusal kriz mi yaşıyordu?” 😅

Bu konuyu biraz ciddiye alır gibi yapıp, bol mizah ve biraz tarih karıştırarak konuşalım dedim.

1. Eski Türkçede Uçurum: Aslında ‘Uçmak’tan Geliyor

Başlayalım efendim…

“Uçurum” kelimesi günümüzde “derin vadi, boşluk, tehlikeli yer” anlamına geliyor.

Ama Eski Türkçede işler biraz farklıydı. “Uçmak” kelimesi o dönemlerde cennet anlamına geliyordu.

Yani birinin “uçtu” demesi, “öldü ama iyi yerlere gitti” manasındaydı.

Forumda biri hemen yazar:

> “Demek ki Eski Türkçede uçurum aslında ‘uçmaya yaklaştığın yer’miş. O zaman sevgilim ‘beni uçuruma sürüklüyorsun’ dediğinde aslında beni cennete mi gönderiyordu?”

Erkek forumdaşlar hemen konuyu stratejik düzleme taşır:

> “Demek ki ölümle yaşam arasındaki fark, sadece bir adım ve biraz Eski Türkçe bilgisi!”

Kadın forumdaşlar ise empatiyle yaklaşır:

> “Belki de o zamanlar uçurum, düşmek değil; özgürleşmek demekti.”

2. Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Uçuruma Düşmeden Önce Plan Yap”

Erkek forum üyeleri, bu kelimenin tarihini öğrenince hemen “risk analizi” moduna geçer:

> “Tamam arkadaşlar, o zaman uçurum hem tehlike hem fırsat. Yani tıpkı kripto piyasası gibi!”

Bir diğeri ekler:

> “Benim için uçurum; ‘dronla ölçülmesi gereken alan’ demek. Yanlış adım atarsan sistem çöker.”

Erkeklerin çözüm odaklılığı burada da kendini gösteriyor.

Bir kullanıcı ciddi ciddi “Uçurumdan düşmeden nasıl dönülür?” başlıklı Excel tablosu paylaşıyor.

Madde madde yazmış:

1. Panik yapma.

2. Dengeyi koru.

3. Yanında ip varsa bonus puan al.

4. Eski Türkçe sözlük bul, motivasyon kazan.

Bu ciddiyet içinde bir diğeri hemen mizahı patlatır:

> “Benim evlilik hayatım da biraz uçurum gibi. Görünüşte derin, içine girince sessizlik hâkim.”

3. Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Uçurumun Kenarında da Güzellik Var”

Kadın forumdaşlar ise kelimeye daha şiirsel yaklaşır.

> “Uçurum bana korkuyu değil, ufku hatırlatıyor.”

> “Belki de uçurumlar, insanın kendi derinliğini fark ettiği yerlerdir.”

Biri şöyle yazıyor:

> “Eski Türkler için uçmak cennetse, uçurum da o cennete açılan kapıdır. Bence romantik bir bakış bu.”

Tabii hemen altına erkeklerden biri yazar:

> “Romantik de, tehlikeli de. Ben o kapıdan girmem, güvenlik kemerim yok.” 😄

Kadınlar genellikle kelimenin içsel anlamını sorguluyor.

Birisi şöyle diyor:

> “Uçurum kelimesi bence kadın ruhuna benziyor: dışarıdan derin, içinden umut dolu.”

> Ve bir başkası hemen cevaplıyor:

> “Vay arkadaş, biz kelimeyi öğrenmeye geldik, hayat dersi aldık.”

4. Uçurumun Mizahı: Derin Fikirler, Sığ Mizahlar

Bir forumda konu ne kadar derinse, mizah da o kadar çıkar.

Biri hemen yazar:

> “Uçurum: Türk erkeğinin evdeki çamaşır sepetine baktığında hissettiği şey.”

Bir başkası ekler:

> “Sabah maaş yattı sandım, meğer kredi ödemesiymiş. Ben şu an finansal bir uçurumun eşiğindeyim.”

Kadın kullanıcılar da taş atar:

> “Erkekler uçurumdan düşmeden önce harita açıyor, bizse ‘ben sana demiştim’ diyerek paraşüt açıyoruz.”

Ve herkes gülmekten yazmayı bırakır.

Ama işin aslı şu: Eski Türkçede “uçurum” kelimesi bugünkü kadar “tehlikeli” değil, daha çok “uçmakla ilgili, yüksek yer” anlamındaydı.

Yani o zamanlar biri “uçurumdayım” dese, bu romantik bir metafor olabilirdi, depresyon değil.

5. Uçurumun Felsefesi: Düşmek mi, Uçmak mı?

Forumda bir kullanıcı şöyle bir tartışma başlatıyor:

> “Aslında düşmekle uçmak arasındaki fark, sadece niyet. Aynı yerden biri uçar, diğeri düşer.”

Erkekler hemen “Bu cümleyi tişörte bastıralım” diyor.

Kadınlar ise “Bu cümlede biraz umut var, sevdim” yazıyor.

Bir kullanıcı olayı ilişkilere bağlıyor:

> “Birine fazla güvenmek de uçurum gibi. Bir adım fazla atarsan, özgürlük değil, serbest düşüş.”

> Altına biri ekliyor:

> “Yani diyorsun ki, Eski Türkçede bile aşk riskliymiş!”

6. Erkeklerin Bilimsel Denemesi, Kadınların Duygusal Yorumu

Erkek forumdaşlardan biri olayı bilimsel düzeye taşıyor:

> “Uçurumun kenarına yaklaşmak yerçekimi testidir. Düşersen Newton kazanır.”

> Kadınlar hemen müdahale eder:

> “Ama uçmayı seçersen, yerçekimi bile seni tutamaz.”

Ve forum ikiye ayrılır:

- Bir taraf fizik konuşur,

- Diğer taraf metaforları.

Ama sonunda biri gelir, hepimizi güldürür:

> “Benim için uçurum, Wi-Fi çekmeyen yer demek. Gerisi hikâye.”

7. Eski Türklerden Günümüze: Aynı Uçurumun Farklı Kenarları

Eski Türkler için uçmak kutsaldı.

Belki onlar uçurumun kenarına geldiğinde korkmaz, “Cennete bir adım kaldı” diye düşünürlerdi.

Biz ise oraya gelince “cep çekmiyor, sigorta karşılar mı?” diye endişe ediyoruz.

Yani zaman değişmiş ama his aynı kalmış:

İnsan, uçurumun kenarına geldiğinde kim olduğunu fark eder.

Biri mühendis gibi ölçer, biri şair gibi hisseder.

Ama her ikisi de aşağı bakınca “Vay be, derinmiş” der.

8. Sonuç: Uçurumdan Korkma, Düşünce Değer Kazanırsın

Sonuçta ister Eski Türkçe’de olsun ister modern Türkçede, uçurum sadece bir kelime değil;

bir sınır, bir deneme, bir merak duygusudur.

Belki de uçurum, insanın kendi içindeki derinliği keşfetmesidir.

Erkek forumdaşlar diyor ki:

> “Uçurumdan düşmeden önce plan yap.”

> Kadın forumdaşlar ekliyor:

> “Ama bazen plansız düşmek, en güzel uçuş olur.”

9. Şimdi Sıra Sizde, Forumdaşlar!

Sizce Eski Türkçede “uçurum” gerçekten ne anlatıyor?

Düşmek mi, yükselmek mi?

Yoksa aşkın ilk evresinden son evresine kadar geçen o meşhur boşluk mu?

Yorumlara yazın, çünkü bu konu derin…

Belki birlikte biraz daha “uçuruma” yaklaşır, sonra hep birlikte kanatlanırız. 🪽
 
Üst