Obezitenin Doğal Yollarla Tedavisi

Hasan

New member
Obezitenin Doğal Yollarla Tedavisi
Şişmanlığın tedavisi zordur. Hastaların diyete uyum konusunda zorlanmaları, fiziksel aktivitelerini arttırmalarının pek çok nedenden dolayı mümkün olmaması kilo vermeyi zorlaştırmakta, kilo verilse bile ulaşılan kiloyu korumakta hastalar güçlük yaşamaktadırlar.

Kilo ve irade arasında kimi zaman pek de mantıklı olmayan bir ilişki kurulması nedeniyle hastalar ilaç tedavisine pek sıcak bakmayıp, doğal yöntemlere yönelmektedirler. Bu anlamda özellikle yaz mevsimine girilirken, tüm televizyon kanallarında zayıflama kürleri tarifleri verilmekte, 1 ayda 8 kg verdirmenin mümkün olduğunu söyleyen karışımlar satılmaktadır.

Aktarlar, piyasada bulunan kitaplar, dergiler, televizyon kanallarında yüzlerce öneri yer almaktadır. Ancak gerçek anlamda şişmanlık tedavisinde kullanılan halk hekimliği yöntemlerinin ne denli etkin olduğu bilinmemektedir

Şişmanlıkta en sık kullanılan halk hekimliği uygulaması diyet destekleri şeklindedir. 2005 yılında İngiltere’den yayınlanan bir meta-analizde altı sistemik derleme ve yirmi beş randomize kontrollü çalışma incelenerek akupunktur, akupresür, gıda destekleri, homeopati ve hipnoterapinin etkinliği değerlendirilmiştir. Hipnoterapi, efedra otu ve efedrin içeren gıda desteklerinin plaseboya kıyasla çok az miktarda etkin olduğu gösterilmiş ancak diğer yaklaşımların etkinliği ortaya konamamıştır. Ancak efedra otu ve efedrin içeren maddelerin alımı pek çok yan etkiye sebep olmaktadır (Dwyer ve ark., 2005). Bunun dışında lineolik asit, chitosan, goraka, turunç gibi zayıflama da önerilen besinlerin özellikle yaşlılarda çok ciddi yan etkilere sebep olduğu bildirilmiştir. Pittler ve ark. tarafından yapılan bir derlemede bazı bitkisel tedavi yöntemleriyle karaciğer hasarı hatta ölüm bildirildiğini rapor etmişlerdir.

Kilo sorunu ve halk hekimliği söz konusu olduğunda üzerinde durulması gereken önemli yaklaşımların başında akupunktur gelmektedir. Akupunktur 2000 yıl öncesine dayanan temelleri ile en eski tedavi metotlarından biridir. İlk kez 1971 yılında New York Times muhabiri James Reston’a ait 1971 yılında yazılmış ve Çinli doktorların özel iğnelerle yaptığı tedaviyi anlatan makalesinin ardından Amerika’da popüler olmaya başlamış, 1892 yılında bir tıp kitabında siyatik ve lumbagoda kullanılabileceğinden bahsedilmiştir. Geleneksel Çin tıbbının uyguladığı bu yöntemde 2000 ayrı akupunktur noktası ve bunların arasında yirmi ayrı yol olduğu düşünülmektedir. Bu yollar qi adı verilen enerji akışını sağlar. Vücutta negatif ve pozitif kutuplar (yin-yan) arasındaki enerji akışı kesintiye uğradığında hastalık ortaya çıkar ve akupunktur bu akışı yeniden sağlamak için kullanılır.

Akupunktur ile ilgili yapılan bazı çalışmalarda akupunktur noktalarının elektromanyetik sinyal iletiminde rol oynadığı, bu noktalar uyarıldığında beyinden ağrı kesici özellikteki maddeler salgılandığı, bulantı-kusma, sigarayı bırakma ve depresyon üzerinde etkili olduğuna dair çalışmalar yayınlanmıştır.

Şişmanlıkla ilgili yazıların yayınlandığı son derece itibarlı bir dergide 2008 yılında yayınlanan bir meta-analiz ve derlemede 3013 bireyin dahil olduğu 31 çalışma gözden geçirilmiş bu çalışmada akupunkturun şişmanlığın tedavisinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak bu çalışmada incelenen araştırmaların metotlarının zayıf olması bu bilgiye şüpheyle yaklaşılmasını gerektirmektedir.

Şaşırtıcı yayınlardan biri 2008 yılında Harvard Üniversitesi’nden yayınlanmıştır. Bu çalışmada şişman bireylerin daha fazla hastalık yüklerinin olmasına karşın, şişman olmayanlara göre daha az halk hekimliği uygulamalarını kullandıklarını göstermiştir.
 
Üst