Kılıçdaroğlu: Yürek parçalayan bir olayı çabucak sıcağı sıcağına siyasete bahis etmeyi etik bulmadım
Halk TV’den Fikret Bila‘nın “Olay cemaat meskeninde geçtiği için oy tasasıyla kâfi reaksiyon vermediğiniz eleştirisi var. Ne diyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Tenkitlere şüphesiz hürmetim var lakin ilgisi yok. Bir iki niçinle hassasiyet gösterdim. Birincisi bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu tıp olayların yazılması, lisanlandırılması konusunda ihtarları var. Bilimsel makaleleri var. Ben bilim insanlarının ikazları konusunda hassasiyet gösterdim. İkinci olarak da fazlaca acı, fazlaca üzücü, yürek parçalayan bir olayı çabucak sıcağı sıcağına siyasete bahis etmeyi etik bulmadım. Hepsi bu. Yoksa ben oy telaşıyla gerçekleri söylemekten çekinmem. Bugüne kadar da hiç çekinmedim. Gerçek bildiğimi söylemiş oldum, söylemeye de devam edeceğim” dedi.
Bila’nın “Tarikat ve cemaatlerde öldürme, baskı kurma, cinsel istismar üzere olaylar yaşandığına ait pek epeyce örnek kamuoyuna yansıdı. Bilhassa fakir ailelerin çocukları bu yurtlara gitmek zorunda kalıyor. Bu yurtlarla ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi:
“elbet sorunun fakındayız. Değerinin şuurundayız. Bu gençlerimizi iktidara gelir gelmez kurtaracağız. Bir yıl ortasında yurt problemini çözeceğiz. Gençlerimiz devlet yurtlarında, çok rahat şartlarda, sıcak suyu olan, bir kişilik, iki kişilik odalarda inanç ortasında, özgürlük ortasında kalacaklar. Şimdiden belediyelerimiz yurt yapmaya, üniversiteli gençlerimizin barınmaya uygun biçimde düzenlenmiş binalarımızda kalmalarına imkan sağlamaya başladılar. İktidarımızda bu sorunu kökünden çözeceğiz, bilhassa fakir ailelerimizin çocuklarına Aile Dayanak Sigortası’ndan burs vereceğiz, yurt sağlayacağız, diğer yerlere gitmelerine gerek kalmayacak. Ayrıyeten bu yurtlarda ne oluyor ne bitiyor, çocuklar nasıl yaşıyor, çocuklara ne yapılıyor hepsini inceleme altına alacağız. Devlette kontrolsüz alan olmaz. Bu kontrolü gerçekleştireceğiz ve gereğini yapacağız. Annelerin babaların içi rahat olacak.”
“Tarikat ve cemaatlerin gençler üzerinde kurdukları baskıyla, dayattıkları inanç ve ömür biçimiyle ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi:
“Biz niyet ve inanç özgürlüğüne saygılıyız. Gençler istedikleri üzere düşünme, istedikleri üzere inanma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Lakin Enes’in anlattığı üzere gençlerimize fikir ve yahut inancın zorla dayatılmasına da sonuna kadar karşıyız. Gençlerimiz özgür ortamlarda, inanç ortasında arkadaşlarıyla konuşabilmeli, tartışabilmeli istediği kanıyı, inancı lisana getirebilmeli, yaşayabilmeli. hiç bir baskıyla, müdahale ile karşılaşmamalı. Biz gençlerimize özgürlük vaat ediyoruz ve bunu sağlayacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Gençler bu ülkenin geleceğidir. Onları özgürce yetiştirmek, istedikleri fikre, inanca, ömür biçimine sahip olmalarını sağlamak, bilimsel eğimle donatmak bizim bakılırsavimizdir.”
Alıntıdır
Halk TV’den Fikret Bila‘nın “Olay cemaat meskeninde geçtiği için oy tasasıyla kâfi reaksiyon vermediğiniz eleştirisi var. Ne diyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Tenkitlere şüphesiz hürmetim var lakin ilgisi yok. Bir iki niçinle hassasiyet gösterdim. Birincisi bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu tıp olayların yazılması, lisanlandırılması konusunda ihtarları var. Bilimsel makaleleri var. Ben bilim insanlarının ikazları konusunda hassasiyet gösterdim. İkinci olarak da fazlaca acı, fazlaca üzücü, yürek parçalayan bir olayı çabucak sıcağı sıcağına siyasete bahis etmeyi etik bulmadım. Hepsi bu. Yoksa ben oy telaşıyla gerçekleri söylemekten çekinmem. Bugüne kadar da hiç çekinmedim. Gerçek bildiğimi söylemiş oldum, söylemeye de devam edeceğim” dedi.
Bila’nın “Tarikat ve cemaatlerde öldürme, baskı kurma, cinsel istismar üzere olaylar yaşandığına ait pek epeyce örnek kamuoyuna yansıdı. Bilhassa fakir ailelerin çocukları bu yurtlara gitmek zorunda kalıyor. Bu yurtlarla ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi:
“elbet sorunun fakındayız. Değerinin şuurundayız. Bu gençlerimizi iktidara gelir gelmez kurtaracağız. Bir yıl ortasında yurt problemini çözeceğiz. Gençlerimiz devlet yurtlarında, çok rahat şartlarda, sıcak suyu olan, bir kişilik, iki kişilik odalarda inanç ortasında, özgürlük ortasında kalacaklar. Şimdiden belediyelerimiz yurt yapmaya, üniversiteli gençlerimizin barınmaya uygun biçimde düzenlenmiş binalarımızda kalmalarına imkan sağlamaya başladılar. İktidarımızda bu sorunu kökünden çözeceğiz, bilhassa fakir ailelerimizin çocuklarına Aile Dayanak Sigortası’ndan burs vereceğiz, yurt sağlayacağız, diğer yerlere gitmelerine gerek kalmayacak. Ayrıyeten bu yurtlarda ne oluyor ne bitiyor, çocuklar nasıl yaşıyor, çocuklara ne yapılıyor hepsini inceleme altına alacağız. Devlette kontrolsüz alan olmaz. Bu kontrolü gerçekleştireceğiz ve gereğini yapacağız. Annelerin babaların içi rahat olacak.”
“Tarikat ve cemaatlerin gençler üzerinde kurdukları baskıyla, dayattıkları inanç ve ömür biçimiyle ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi:
“Biz niyet ve inanç özgürlüğüne saygılıyız. Gençler istedikleri üzere düşünme, istedikleri üzere inanma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Lakin Enes’in anlattığı üzere gençlerimize fikir ve yahut inancın zorla dayatılmasına da sonuna kadar karşıyız. Gençlerimiz özgür ortamlarda, inanç ortasında arkadaşlarıyla konuşabilmeli, tartışabilmeli istediği kanıyı, inancı lisana getirebilmeli, yaşayabilmeli. hiç bir baskıyla, müdahale ile karşılaşmamalı. Biz gençlerimize özgürlük vaat ediyoruz ve bunu sağlayacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Gençler bu ülkenin geleceğidir. Onları özgürce yetiştirmek, istedikleri fikre, inanca, ömür biçimine sahip olmalarını sağlamak, bilimsel eğimle donatmak bizim bakılırsavimizdir.”
Alıntıdır