Kılıçdaroğlu: bir daha söylüyorum, kanunsuz ne yaptırıyorlarsa pazartesi prestijiyle durun
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal medya hesabından paylaştığı görüntü ile devlet memurlarına seslendi,”18 Ekim pazartesi itibariyle, bu sistemin yasa dışı isteklerine verdiğiniz dayanağın tüm sorumluluğu, size de ilişkin olmaya başlayacaktır” dedi.
Akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Angola’ya hareket etmedilk evvel, “Kılıçdaroğlu’nun kamu bakılırsavlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım beraberinde açıkça bir kabahattir. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin?” eleştirisi yöneltti.
Kılıçdaroğlu bugün Mahallî Medya Çalıştayı’nda Erdoğan’ın bu açıklamasına karşılık verdi:
Dün toplumsal medyada açıklamam oldu. Kamu nazaranvlilerine seslendim. 27.5 yıl kamuda bakılırsav yapan ve bugün de siyasette bulunan kişi olarak kamu bakılırsavlilerine hitap ediyorum. Gazetecilik etik pahaları yüksek olan bir meslekse, kamu nazaranvlileri için de birebir şey geçerlidir. Kamuda bakılırsav yapan kişi bir ailenin ya da bir partinin militanı olamaz. Gidip oy verebilir lakin vazifesini yasalar çerçevesinde yapması gerekir. Kamu bakılırsavlisi bir ailenin yahut sarayın memuru değil onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu memuru olmak zorundadır. Bu çağrıyı yaptım. Yoksul ailelerin çocuklarının en büyük hayali devlet memuru olmaktır. Siz bu beklentiyi onların ellerinden alıp bir vakıf aracılığıyla muhakkak şahıslara verirseniz bunun savunulacak istikameti var mıdır? Bunun ahlaki istikameti var mıdır? Bunun adalet tarafı var mıdır?
Bu bahse bu kadar sert niye girdim onu da söyleyeyim. Önümüze dokümanlar geldi. Hatırlıyorsunuz bir kent hastanesinin temeli atıldı. Lakin bakıyorsunuz ki, temel atıldıktan daha sonra ihale yapılıyor. Duydunuz mu bu biçimde bir şey? Evvel temel at, daha sonra ihale yap. Evvel inanamadık. tekrar araştırıldı. Bir devlet memuru altına muhalefet şerhi yazmış. “Temel atıldıktan daha sonra nasıl ihale yapacağız” diye… İşte o memur devletin gururlu memurudur. Fakat müsteşar, genel müdür falan bir küme var orada. Temelini evvelinde atıp ihalesini daha sonradan yaptıkları firmaya o ihaleyi veriyorlar. Olması gereken devletin saygın kurumlarının harekete geçip bu rezalete son vermeleridir. Ne oldu? Tık yok. Soygun nizamı devam ediyor.
bir daha söylüyorum, kanunsuz ne yaptırıyorlarsa pazartesi prestijiyle durun. Erdoğan, ‘Kılıçdaroğlu’nun kamu bakılırsavlilerine yönelik açıklamaları suçtur’ diye açıklama yapmış. Yolsuzlukla gayret edeceğim. Bunu en başta bilmesi gereken de Sayın Erdoğan’dır. Bir defa daha söylüyorum. Kanun dışı talimatları kim yerine getirirse, yoksulun fukaranın cebine kim elini atarsa, onun karşısında olacağım, yanında Erdoğan dahi olsa! Kanuna uyan, nazaranvini yapan her insanın benim başımın üstünde yeri var.
Alıntıdır
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal medya hesabından paylaştığı görüntü ile devlet memurlarına seslendi,”18 Ekim pazartesi itibariyle, bu sistemin yasa dışı isteklerine verdiğiniz dayanağın tüm sorumluluğu, size de ilişkin olmaya başlayacaktır” dedi.
Akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Angola’ya hareket etmedilk evvel, “Kılıçdaroğlu’nun kamu bakılırsavlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım beraberinde açıkça bir kabahattir. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin?” eleştirisi yöneltti.
Kılıçdaroğlu bugün Mahallî Medya Çalıştayı’nda Erdoğan’ın bu açıklamasına karşılık verdi:
Dün toplumsal medyada açıklamam oldu. Kamu nazaranvlilerine seslendim. 27.5 yıl kamuda bakılırsav yapan ve bugün de siyasette bulunan kişi olarak kamu bakılırsavlilerine hitap ediyorum. Gazetecilik etik pahaları yüksek olan bir meslekse, kamu nazaranvlileri için de birebir şey geçerlidir. Kamuda bakılırsav yapan kişi bir ailenin ya da bir partinin militanı olamaz. Gidip oy verebilir lakin vazifesini yasalar çerçevesinde yapması gerekir. Kamu bakılırsavlisi bir ailenin yahut sarayın memuru değil onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu memuru olmak zorundadır. Bu çağrıyı yaptım. Yoksul ailelerin çocuklarının en büyük hayali devlet memuru olmaktır. Siz bu beklentiyi onların ellerinden alıp bir vakıf aracılığıyla muhakkak şahıslara verirseniz bunun savunulacak istikameti var mıdır? Bunun ahlaki istikameti var mıdır? Bunun adalet tarafı var mıdır?
Bu bahse bu kadar sert niye girdim onu da söyleyeyim. Önümüze dokümanlar geldi. Hatırlıyorsunuz bir kent hastanesinin temeli atıldı. Lakin bakıyorsunuz ki, temel atıldıktan daha sonra ihale yapılıyor. Duydunuz mu bu biçimde bir şey? Evvel temel at, daha sonra ihale yap. Evvel inanamadık. tekrar araştırıldı. Bir devlet memuru altına muhalefet şerhi yazmış. “Temel atıldıktan daha sonra nasıl ihale yapacağız” diye… İşte o memur devletin gururlu memurudur. Fakat müsteşar, genel müdür falan bir küme var orada. Temelini evvelinde atıp ihalesini daha sonradan yaptıkları firmaya o ihaleyi veriyorlar. Olması gereken devletin saygın kurumlarının harekete geçip bu rezalete son vermeleridir. Ne oldu? Tık yok. Soygun nizamı devam ediyor.
bir daha söylüyorum, kanunsuz ne yaptırıyorlarsa pazartesi prestijiyle durun. Erdoğan, ‘Kılıçdaroğlu’nun kamu bakılırsavlilerine yönelik açıklamaları suçtur’ diye açıklama yapmış. Yolsuzlukla gayret edeceğim. Bunu en başta bilmesi gereken de Sayın Erdoğan’dır. Bir defa daha söylüyorum. Kanun dışı talimatları kim yerine getirirse, yoksulun fukaranın cebine kim elini atarsa, onun karşısında olacağım, yanında Erdoğan dahi olsa! Kanuna uyan, nazaranvini yapan her insanın benim başımın üstünde yeri var.
Alıntıdır