Granit cilalanır mı ?

Tolga

New member
Granit Cilalanır Mı? Bir Aşk ve Değişim Hikâyesi

Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle uzun zamandır içimde biriktirdiğim bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Hikâye, bazılarımız için basit bir merak konusu gibi görünen, ama aslında çok daha derin anlamlar taşıyan bir soru etrafında şekilleniyor: "Granit cilalanır mı?" Belki hepinizin bildiği bir malzeme, belki sadece dışarıdan bakınca sert ve soğuk bir taş… Ama emin olun, bu taşın bir kalbi var. Tıpkı insanlar gibi.

Gelin, bu hikâyeyi birlikte keşfedelim. Kim bilir, belki sizler de kendi hayatınızdaki granitleri cilalamayı öğrenirsiniz…

---

Bir zamanlar, eski bir köyde, taşlarla iç içe büyüyen bir çift yaşardı. Kadın, doğanın sunduğu her güzellikten beslenen, duygusal zekâsı güçlü, insanları anlamaya çalışan biriydi. Erkekse, köyün en güçlü adamıydı; bir yandan çalışkan, bir yandan da her şeyin çözümünü hemen bulabilen bir liderdi. O çiftin hikâyesi de tıpkı bu granit taşları gibi sertti, ama bir o kadar da derindi.

Kadın bir sabah, evlerinin avlusunda bir granit taşına oturmuş, elleriyle o taşın yüzeyini okşarken bir şeyler düşünüyordu. Taşın yüzeyi pürüzlüydü, kırılgan gibi görünüyordu ama aynı zamanda ne kadar sağlam, ne kadar dayanıklıydı.

Erkek ise ona her zaman çözüm odaklı yaklaşır, bazen duygusal yanını görmezden gelirdi. Kadın ona bu taşın ne kadar sert olduğunu, belki de onun gibi bir insanın bile zamanla yumuşayabileceğini, cilalanabileceğini anlatmaya çalışıyordu. Ama erkek, kendi stratejik bakış açısıyla, "Bu taş hiçbir zaman değişmez, serttir ve olduğu gibi kalacaktır," diyordu. Granit gibi, çözüm her zaman nettir, tartışmaya yer yoktur.

Kadın bu cevabı duyduğunda biraz hüzünlendi ama aynı zamanda bir şeyler fark etti. Belki de granit, sadece bir malzeme değildi; erkek de, tıpkı bu taş gibi, kendini değiştirmeyi reddediyordu. Onun içindeki duygular, tıpkı taşın yüzeyindeki pürüzler gibi zamanla birikiyor, ama hiçbir zaman dışarıya çıkmıyordu.

Bir gün, kadın bir şeyler yapmaya karar verdi. O granit taşını cilalamak için eski bir yöntem öğrenmişti. Granit, sert, dayanıklı bir taş olabilir, ama eğer üzerine doğru bakım yapılırsa, zamanla parlayabilirdi. Kadın sabah erkenden kalktı, bir kaba biraz su ve cila malzemesi koydu, ve taşın üzerine uygulamaya başladı. Her hareketiyle taşın yüzeyi biraz daha yumuşadı, biraz daha parlak hale geldi.

Kadın, taşı cilalarken, aklında erkek vardı. Onun da bu taş gibi olduğunu düşündü. Sert, kırılgan ama bir o kadar da değerli. Eğer doğru şekilde yaklaşılırsa, belki de onun da içindeki duygular ortaya çıkabilirdi.

Erkek ise, o gün kadının taşla yaptığı işlemi izliyordu. Kadın, granitin pürüzlü yüzeyini yumuşatıp parlattıkça, erkek şaşkınlıkla izliyordu. O taşın, gerçekten değişebileceğini fark etti. “Gerçekten cilalanabiliyor,” dedi kendi kendine. Ama bunu sadece taş için değil, aslında kendi duygularını da cilalayabileceğini düşündü. İçindeki sert duyguların, bazen dışarıya çıkması gerektiğini fark etti.

Kadın ve erkek, birbirlerinin gözlerine baktıklarında, artık her şey çok farklıydı. Granit, sert ve güçlü bir taş olmakla birlikte, sevgiyle, sabırla şekil alabilirdi. Tıpkı insanların ruhları gibi. Belki erkek, çözüm odaklı bir bakış açısına sahipti ama kadın ona başka bir bakış açısı kazandırmıştı. O an, her ikisi de granitin aslında sadece dış görünüşünün sert olduğunu, içindeki yumuşak ve parlak kısmın, doğru dokunuşla ortaya çıkabileceğini fark ettiler.

Kadın, "Belki de hepimizin içinde bir granit taşı var," dedi. "Ama eğer doğru yollarla yaklaşırsak, hepimiz cilalanabiliriz."

Erkek, kadının söylediklerine düşündü. "Bazen çözüm sadece stratejilerle bulunmaz," dedi. "Bazen, duyguları kabul etmek ve onları dışarıya çıkarmak gerekir."

O günden sonra, kadın ve erkek, taşları değil, birbirlerini cilalamaya başladılar. Erkek, çözüm odaklı bakış açısını, kadının empatik yaklaşımıyla harmanlayarak, duygusal engelleri aşmayı öğrenmişti. Kadın ise, bazen stratejik düşünmenin de önemli olduğunu kabul etti, ama her zaman ilişkiyi ve anlayışı ön planda tuttu.

---

Hikâyenin sonunda, granit bir taş gibi sert ve dayanıklı olabilir ama doğru bir dokunuşla, tıpkı bir ilişkinin veya duyguların cilalanması gibi, zamanla parlayabilir ve şekil alabilir. Belki de bizler, granitlerin yüzeyine bir cila yapmaya başlamalıyız. Bazen sert olmak gerekebilir, ama duygusal zekâ ve empati ile her şey daha parlak hale gelir.

Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Granit cilalanabilir mi? İlişkilerde de bazen granit gibi sert, bazen de yumuşak ve parlak olmak mı daha önemli? Yorumlarınızı merakla bekliyorum!
 
Üst