Düşünme bize ne kazandırır ?

Zeynep

New member
Düşünmek Bize Ne Kazandırır?

Herkese merhaba! Bu yazıyı yazarken biraz kafam karıştı, biraz da aslında rahatladım. Çünkü düşündüm… ya da öyle zannettim! Düşünmek, çok temel bir şey gibi görünse de, bazen ne kazandırdığını gerçekten sorgulamak gerek. Düşünmek bir çare mi, yoksa bir tuzak mı? Ne kazandırır bize, ya da ne kaybettirir? Herkes “düşün” derken, bazen “düşünmek” bize ağır bir yük haline gelmiyor mu? Yani, düşünme süreci bazen soruları çoğaltmak yerine, daha fazla karışıklık yaratabilir. Peki, sonuçta bu karmaşayı yaşamak gerçekten ne kadar faydalı?

Şimdi gelin, düşünmenin bize ne kazandırdığını hem stratejik hem de empatik açılardan inceleyelim. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı ve kadınların empatik bakış açısı bu yazıyı daha da renkli hale getirecek.

Erkeklerin Stratejik Düşünme Yaklaşımı: Çözüm Bulmak mı, Yoksa Durumu Sınırlandırmak mı?

Erkekler genellikle stratejik düşünme konusunda bir adım öndedir. Yani, bir problemi düşünürken, hemen çözüm arayışına girerler. “Bu durumu nasıl düzeltebiliriz?” sorusu genellikle erkeklerin zihinlerinde yankı bulur. Bu stratejik düşünme tarzı, genellikle toplumsal ya da kişisel bir sorunu çözme amacını güder. Düşünmek, onlar için bir çözüm bulma süreci olabilir.

Mesela, bir erkek bir iş yerinde terfi etmek istediğinde, ne yapar? Hedefler koyar, stratejiler belirler, adımlarını dikkatlice planlar. “Düşünmek” burada bir amaç için yapılan bir aktivite haline gelir. Onlar için düşünmek, sorunları tanımlamak ve bu sorunlara stratejik çözümler getirmekten ibarettir. Düşünmek, bazen karmaşayı daha da büyütmektense, sorunun çözümüne bir adım daha yaklaşmayı sağlar.

Ama burada sorulması gereken bir şey var: Düşünmek sadece çözüm odaklı olmalı mı? Ya da bazen durumu olduğu gibi kabul etmek ve çözüm aramak yerine, bir sorunu olduğu haliyle görmek, kabul etmek yeterli mi? Bazen çözüme gitmek, karşımıza yeni engeller çıkarabilir.

Kadınların Empatik Düşünme Yaklaşımı: İnsanları Anlamak mı, Yoksa Düzeltilmesi Gereken Durumlar mı?

Kadınlar genellikle daha empatik bir bakış açısına sahiptir. Düşünme süreci onlar için, çözüm aramaktan daha çok, insanların duygularını ve ilişkilerini anlamakla ilgilidir. Bir kadının düşündüğü zaman ilk aklına gelen şey, başkalarının yaşadığı duygusal durumları anlamak olabilir. Yani, düşünmek, bazen çözüm değil, daha çok ilişkisel bir anlayış geliştirme süreci haline gelir.

Mesela, bir kadın zor bir ilişki içinde sıkışmış hissediyorsa, onun düşünme süreci daha çok duygusal bir analiz olabilir. “Neden böyle hissediyorum?” ya da “Beni anlamaya çalışıyor mu?” gibi sorularla, kişi daha çok kendi iç dünyasını ve başkalarının duygu dünyalarını anlamaya çalışır. Burada düşünmek, genellikle “düşünce” ve “duygular” arasındaki dengeyi kurmakla ilgilidir. Kadınların düşünmesi, çözüm odaklı olmaktan çok, insanları, duyguları ve ilişkileri doğru bir şekilde değerlendirme amacı güder.

Ama, burada bir soru ortaya çıkıyor: Empatik düşünme süreci bazen insanı aşırı derecede duygusal bir karmaşaya sokar mı? Yani, duygusal zeka geliştirmek iyi olabilir, ama bu sürekli “düşünmek” insanı daha da karmaşık hale getirmez mi? Belki de bazen çözüm aramaktan çok, kabullenmek, düşünmeyi bırakıp hareket etmek daha iyi bir seçenek olabilir.

Düşünmek: Yaratıcı mı, Yoksa Sıkıcı Bir Karmaşa mı?

Biri size “düşünmek” dediğinde, ne hissettiniz? Kimisi için bu heyecan verici olabilir, kimisi içinse korkutucu. Düşünmek, hayatı anlamak için bir anahtar olabilirken, bazen de çözüm ararken bizi çıkmaza sokabilir. Düşünce, bazen yaratıcı bir süreç olabilir, bazen ise beynimizi durmaksızın çalıştırarak bizi yıpratabilir.

Ama işin ilginç tarafı şu: Düşünmek, gerçekten de hem yararlı hem de zararlı olabilir. Yani düşünmek, hem sorunları anlamamıza yardımcı olabilir hem de gereksiz yere üzerimizde baskı oluşturabilir. Bu noktada, belki de düşünmek değil, doğru düşünmek önemli olmalı.

Mesela, bir konuda sürekli düşünmek, bazen kişi üzerinde aşırı bir baskı oluşturabilir. “Ne yapmalıyım? Hangi yolu seçmeliyim?” gibi sorular sürekli akılda dönüp dururken, cevap bir türlü bulunamayabilir. Bu noktada, bazen düşünmek yerine harekete geçmek, karar vermek ve o kararı eyleme dökmek daha faydalı olabilir. Çünkü çok düşünmek, bazen gerçekte hiç bir şey yapmamaya sebep olabilir.

Sizce Düşünmek Gerçekten Faydalı mı?

Burada, hepinizin fikri çok önemli. Düşünmek gerçekten bize ne kazandırıyor? İnsanların düşünme tarzları farklı, erkekler genellikle stratejik ve çözüm odaklı yaklaşırken, kadınlar daha empatik ve ilişkisel düşünme eğiliminde. Peki sizce, hangi düşünme tarzı daha verimli?

1. Düşünmek bizi gereksiz yere karmaşaya sokuyor mu?

2. Çözüm odaklı düşünmek mi daha faydalı, yoksa empatik düşünmek mi?

3. Bazen düşünmeyi bırakıp sadece harekete geçmek daha mı mantıklı?

Hadi, bu sorular üzerine tartışalım! Düşünmek bize gerçekten fayda sağlıyor mu yoksa daha fazla kafa karıştırmak mı? Fikriniz ne?
 
Üst