Binali Yıldırım: Toplumsal ağlar bu seçimin en kıymetli belirleyicisi, yasaklamakla falan olmaz
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen AK Parti Ankara Vilayet Başkanlığı İstişare Kampı’nda konuştu:
2019 lokal seçiminde bir nebze dijital siyaset, toplumsal ağlar üzerinde yapılan siyaset deneyim edildi. Bu siyaset benzetme yapacak olursak delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu. Toplumsal ağlarda atış hür. dediğiniz şeyin gerçek olmasının hiç kıymeti yok. Bu toplumsal ağlarda, sanal alemlerde yapılan siyasette büsbütün palavrası birinci olarak söyleyen kazanıyor. Benzetme yapacak olursa palavrası söyleyen dağlar aşıyor, doğruyu söylemeye devam eden düz yolda şaşıyor.
Toplumsal ağlar, siyasi faaliyetlerde kıymetli. Zorluğumuz, biz prensiplere sahip partiyiz, daima doğruları söyleyen partiyiz, yapacaklarımızı söyleriz, yapamayacaklarımızın kelamını vermeyiz lakin toplumsal ağlarda bu biçimde bir prensip yok. Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu. bu biçimde bir toplumsal ağı yok sayamayız. Toplumsal ağlar bu seçimin en kıymetli belirleyicisidir. Burada bu ağları yasaklamakla falan olmaz. Birebir araçları daha faal ve vakti da ışık süratiyle kullanarak öne geçeceğiz. Birinci söyleyen kazanıyor. Gerisinden gelen tıpkı etkiyi sağlayamıyor. Gündemi oluşturmaktan bahsediyorum. Oluşturulan bir gündemin ardına takılmaktan bahsetmiyorum. Birtakım düşünürler muharrirler toplumsal ağlar üzerinden yapılan kampanyaları ‘yalanın siyaseti’ diye tanımlıyorlar. Tesiri epey kısa sürüyor lakin kalıcı tesiri de var.
(Muhalefetin erken seçim talebi) “Umut, yoksulun ekmeğidir” derler. Olağan ki seçim isteyecekler, bunu da doğal karşılamak lazım. 15 sefer mindere çıkmışlar, yenilmişler. 16. sefer de çıkacaklar, bir daha yenilecekler.
15 Temmuz, vesayet odaklarına Türkiye’de en sert tokadın vurulduğu tarihtir. O gece bu aziz millet başkanının davetiyle meydanları doldurdu yediden yetmişe, ülkesine, bayrağına, ezanına sahip çıktı. Halkın ve hakkın gücü tankın gücünü yendi. Bu nasıl oldu, önderine inandı, hükümetine güvendi. Herkes o gün meydanlardaydı.
İktisada yönelik bu tehditler, akınlar devam edecek. Bitmez. Biz sıkıntı bir coğrafyadayız, stratejik olarak pozisyon olarak bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu coğrafya. Bulunduğumuz yer, o kadar kıymetli ki tarih boyunca epey değerli oldu. Her devirde kıymetli oldu. Medeniyetlerin başladığı, devam ettiği, doğudan batıya batıdan doğuya göçlerin olduğu güzergahtayız. Bu coğrafya bizim yazgımız. Doğrusu ayakta durmak için kuvvetli olmaya mecburuz.
Son vakit içinderda yaşanan döviz kurundaki ritim bozukluğunu bir tarafa bırakırsak ekonomimizin temelleri sağlam. Onu da denetim altına alıyoruz. Zorluklarımız olağan olarak ki var, bunun farkındayız, bunları görmezden gelmiyoruz, üzerine üzerine gidiyoruz ve bu zorlukları da inşallah aşacağız, aşıyoruz. Burada hiç kimsenin tereddüdü olmasın, milletimiz rahat olsun.
2023 olmadan 2024 olmaz. bu biçimde evvel 2023’e hazırlanacağız. Belediye liderlerimiz, ilçelerimiz beldelerimiz köylerimiz mahallelerimiz bütün yoğunluğumuzu 2023’e ayıracağız. Zira 2023’ü halledersek 2024 daha kolay olur, 2023 şayet olmazsa 2024 daha kolay olmuyor.
Kararsızlar da “İktidardan kopmadım fakat iktidar partisinin gidişatına bakacağım” diyor. Bu bildirisi düzgün algılamamız lazım.
Alıntıdır
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen AK Parti Ankara Vilayet Başkanlığı İstişare Kampı’nda konuştu:
2019 lokal seçiminde bir nebze dijital siyaset, toplumsal ağlar üzerinde yapılan siyaset deneyim edildi. Bu siyaset benzetme yapacak olursak delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu. Toplumsal ağlarda atış hür. dediğiniz şeyin gerçek olmasının hiç kıymeti yok. Bu toplumsal ağlarda, sanal alemlerde yapılan siyasette büsbütün palavrası birinci olarak söyleyen kazanıyor. Benzetme yapacak olursa palavrası söyleyen dağlar aşıyor, doğruyu söylemeye devam eden düz yolda şaşıyor.
Toplumsal ağlar, siyasi faaliyetlerde kıymetli. Zorluğumuz, biz prensiplere sahip partiyiz, daima doğruları söyleyen partiyiz, yapacaklarımızı söyleriz, yapamayacaklarımızın kelamını vermeyiz lakin toplumsal ağlarda bu biçimde bir prensip yok. Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu. bu biçimde bir toplumsal ağı yok sayamayız. Toplumsal ağlar bu seçimin en kıymetli belirleyicisidir. Burada bu ağları yasaklamakla falan olmaz. Birebir araçları daha faal ve vakti da ışık süratiyle kullanarak öne geçeceğiz. Birinci söyleyen kazanıyor. Gerisinden gelen tıpkı etkiyi sağlayamıyor. Gündemi oluşturmaktan bahsediyorum. Oluşturulan bir gündemin ardına takılmaktan bahsetmiyorum. Birtakım düşünürler muharrirler toplumsal ağlar üzerinden yapılan kampanyaları ‘yalanın siyaseti’ diye tanımlıyorlar. Tesiri epey kısa sürüyor lakin kalıcı tesiri de var.
(Muhalefetin erken seçim talebi) “Umut, yoksulun ekmeğidir” derler. Olağan ki seçim isteyecekler, bunu da doğal karşılamak lazım. 15 sefer mindere çıkmışlar, yenilmişler. 16. sefer de çıkacaklar, bir daha yenilecekler.
15 Temmuz, vesayet odaklarına Türkiye’de en sert tokadın vurulduğu tarihtir. O gece bu aziz millet başkanının davetiyle meydanları doldurdu yediden yetmişe, ülkesine, bayrağına, ezanına sahip çıktı. Halkın ve hakkın gücü tankın gücünü yendi. Bu nasıl oldu, önderine inandı, hükümetine güvendi. Herkes o gün meydanlardaydı.
İktisada yönelik bu tehditler, akınlar devam edecek. Bitmez. Biz sıkıntı bir coğrafyadayız, stratejik olarak pozisyon olarak bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu coğrafya. Bulunduğumuz yer, o kadar kıymetli ki tarih boyunca epey değerli oldu. Her devirde kıymetli oldu. Medeniyetlerin başladığı, devam ettiği, doğudan batıya batıdan doğuya göçlerin olduğu güzergahtayız. Bu coğrafya bizim yazgımız. Doğrusu ayakta durmak için kuvvetli olmaya mecburuz.
Son vakit içinderda yaşanan döviz kurundaki ritim bozukluğunu bir tarafa bırakırsak ekonomimizin temelleri sağlam. Onu da denetim altına alıyoruz. Zorluklarımız olağan olarak ki var, bunun farkındayız, bunları görmezden gelmiyoruz, üzerine üzerine gidiyoruz ve bu zorlukları da inşallah aşacağız, aşıyoruz. Burada hiç kimsenin tereddüdü olmasın, milletimiz rahat olsun.
2023 olmadan 2024 olmaz. bu biçimde evvel 2023’e hazırlanacağız. Belediye liderlerimiz, ilçelerimiz beldelerimiz köylerimiz mahallelerimiz bütün yoğunluğumuzu 2023’e ayıracağız. Zira 2023’ü halledersek 2024 daha kolay olur, 2023 şayet olmazsa 2024 daha kolay olmuyor.
Kararsızlar da “İktidardan kopmadım fakat iktidar partisinin gidişatına bakacağım” diyor. Bu bildirisi düzgün algılamamız lazım.
Alıntıdır