Bilal Erdoğan’dan ‘TÜGVA’ açıklaması
Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Bilal Erdoğan, Çorum Belediyesince inşa edilen Türkiye’nin birinci oba konseptli gençlik kampının açılışını gerçekleştirdi.
Öğrencilerle ok atıp mangala oynayan Erdoğan, öğrencilerin sunduğu şovları izledi.
‘Onlar kıskançlıktan çatlasın’
Erdoğan, kendisini “TÜGVA burada, ağabeyinin yanında” kelamlarıyla karşılayan TÜGVA üyeleriyle sohbet edip, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Öğrencilere, “TÜGVA ile uğraşıyorlar, niye biliyor musunuz?” diye soran Erdoğan, “Siz TÜGVA’da karışık kuruşuk, abuk sabuk bir şey yapıyor musunuz? Niçin uğraşıyorlar sizinle? Niçin işlerine gelmiyor? Kıskanıyorlar değil mi? bu biçimde daha da başarılı olun. Onlar da kıskançlıktan çatlasın” sözlerini kullandı.
Türkiye’de kutuplaşma diye bir şey çıkartıldığını söz eden Erdoğan, şunları lisana getirdi:
“Vahdet inancının mirasçılarıyız, o vahdet inancını bozmaya yönelik bir iş bu kutuplaşma. ‘İnsanlık dinler olursa gelişemez’ diye bir inanış vardı. Bu devir dünyada geride kaldı. Artık inananların inancına, inanmayanların da inanmamasına hürmet duyma periyoduna girildi. Fakat Türkiye’de o pozitivist akımın tesirinde, kendi karanlıklarını aydınlık sanan bir kesim kaldı. Bunlar hala inandığınız vakit, bir Allah’a kul olduğunuz vakit gelişemeyeceğinizi, büyük işler yapamayacağınızı düşünüyorlar. Kendileri yapamıyorlar ya, herkesi kendileri üzere sanıyorlar.”
“İnanan, namaz kılan, bir Allah’a kul olan, hacca giden, zekatını veren, insanlara faydalı bir hayat yaşamaya çalışan gelişemez mi? Teknolojide, bilimde, fende ilerleyemez mi?” diye soran Erdoğan, şu biçimde devam etti:
“İlerler değil mi? Nereden biliyoruz ilerleyebildiğini. Bak, Selçuk Bayraktar’dan biliyoruz. Ecdadımızdan biliyoruz. Tarihin kaç yüzsenelerına ecdadımız damga vurmuş. Sanıyoruz ki yalnızca savaş meydanında damga vurmuş. Edebiyatta, fende, bilimde de damga vurmuş. Çağının en büyük alimleri bizim ecdadımızdan çıkmış fakat bununla birlikte epey da dindar, namazlı. Batı’dan onların yanına gelebilen kimse yok. Artık de Selçuk Bayraktar örneği var. Dindar mı? Dindar. Namazlı mı? Namazlı. Her türlü bu aydın sanan karanlıkların yobazlık dediği her şeyi yapıyor fakat şu anda dünyada yanına yaklaşabilen yok. bu biçimde olsak daha âlâ değil mi?”
İnançsız insanların huzursuz beşerler olduğunu, ne vakit kendilerini kaybedeceklerinin aşikâr olmadığını savunan Erdoğan, “Batı’da intihar oranlarında epey büyük artış var. Aile mefhumu büsbütün kayboldu. Cinsiyetsizlikten tutun öbür şeylere kadar abuk sabuk, Batı medeniyeti şu anda kendilerinde test ediyor. Huzur diye bir şey kalmadı, Avrupa’nın geleceği karanlık.” diye konuştu.
‘Avrupa’da önder denilecek bir tane adam yok’
Avrupa’nın birliği denilen, o kutsanan Avrupa ideali kaybolduğunu söz eden Erdoğan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Benim uzmanlık alanım, doktora alanım Avrupa. Avrupa diye bir şey kalmayacak. Şu anda Avrupa’da seçimler yapılıyor, hükümet kurulamıyor ülkelerde. Ülkeler birbiriyle arbede ortasında. Avrupa’da başkan denilecek bir tane adam yok. Hangi ülkenin önderi, Avrupa’nın önderi, yok. Maalesef hepsi komik duruma düşmüş durumda. Amerika’nın bu kadar ekonomik gücüne karşın şu anda epey önemli sorunları tartışıyorlar. Bunlar inançsız toplumların yaşamaya mahkum olduğu sıkıntılar, meşakkatlerdir. Ne olur yani hem inançlı, hem gelişmiş bir toplum olunabileceğini görüyorsak, bundan niçin uzak duralım.”
Erdoğan, namaz kılan, hacca giden, zekat veren insanların mutlaka yanılgı yapmadığı üzere bir tezinin olmadığını, fakat günde beş vakit namaz kılmanın kişinin kendini kusurlarından alıkoyması tarafında bir niyet içerdiğini de vurguladı.
Türkiye’de hala inançlı olmayı gericilik olarak pahalandıran bir bölümün bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye’de kutuplaşma dedikleri maalesef bundan ibaret. İnançlı olmanın bu ülkenin gelişmeninin önünde bir pürüz olduğunu düşünüyorlar. Ahiretin kendilerine hatırlatılmasından rahatsız oluyor. ‘Ben ahireti düşünmek istemiyorum’ diyor. ‘Hesaba çekilme fikrini bana hatırlatmayın’ diyor fakat biz hesaba çekileceğimizi düşünüyoruz. Bu dünyada var ise günahımız, onun da karşılığını öbür tarafta bakılırsaceğimizi düşünüyoruz. Bu sayede de daha âlâ beşerler olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Siz ortada dolaşan algı çalışmalarına bakmayın. Bir taraf kendini anlatmaktan aciz, bir tarafta her türlü melanete sarılıp, insanlara iftira atıyor, ithamda bulunuyor, hakaret ediyor, saydırıyor. Biz uygun beşerler olmaya çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Bilal Erdoğan, dünyanın Türkiye’nin kuvvetli bulunmasına gereksiniminin olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Dünyanın karşı karşıya olduğu meşakkatleri çözecek bir fikir, yaklaşım artık Batı’dan çıkmayacak. Bunun bizlerden, Türkiye’den çıkması lazım. Yüzlerce yıl adaletle hayli büyük coğrafyalara hükmetmiş, insanları huzur ortasında yönetmiş ecdadımız var. İnancımızdan aldığımız ilhamla bunu başarmışız. Artık bir daha inancımızdan aldığımız ilhamla bu dünyanın sıkıntılarına tahliller üretecek insanların yetişmesi lazım. Bir olduğumuz vakit daha kuvvetli oluruz. Daha kuvvetli olduğumuzda da dünyadaki zulümlerle daha uygun başa çıkarız. Bugün geldiğimiz noktada bile 20 yıl öncesine bakılırsa fazlaca zulme son vermiş bir Türkiye var. Bugün Bosna’ya, Filistin’e, Azerbaycan’a, Libya’ya gidin. Bu halimizle bile oralardaki zulümlerin son bulmasını yahut bir daha alevlenmemesini temin eden bir Türkiye’yiz elhamdülillah. Ne kadar kuvvetli olursak o kadar fazla zulme son vereceğiz. Bugünkü sorunlarımızı aşacağız, hayli daha kuvvetli olmaya devam edeceğiz. Allah’ın müsaadesiyle 21’inci yüzyıla siz gençler damga vuracaksınız.”
Merasimde, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AK Parti Çorum Milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan, Oğuzhan Kaya, Erol Kavuncu ve Belediye Lideri Halil İbrahim Aşgın da birer konuşma yaparak, tesisin kente hayırlar getirmesi temennisinde bulundu.
Alıntıdır
Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Bilal Erdoğan, Çorum Belediyesince inşa edilen Türkiye’nin birinci oba konseptli gençlik kampının açılışını gerçekleştirdi.
Öğrencilerle ok atıp mangala oynayan Erdoğan, öğrencilerin sunduğu şovları izledi.
‘Onlar kıskançlıktan çatlasın’
Erdoğan, kendisini “TÜGVA burada, ağabeyinin yanında” kelamlarıyla karşılayan TÜGVA üyeleriyle sohbet edip, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Öğrencilere, “TÜGVA ile uğraşıyorlar, niye biliyor musunuz?” diye soran Erdoğan, “Siz TÜGVA’da karışık kuruşuk, abuk sabuk bir şey yapıyor musunuz? Niçin uğraşıyorlar sizinle? Niçin işlerine gelmiyor? Kıskanıyorlar değil mi? bu biçimde daha da başarılı olun. Onlar da kıskançlıktan çatlasın” sözlerini kullandı.
Türkiye’de kutuplaşma diye bir şey çıkartıldığını söz eden Erdoğan, şunları lisana getirdi:
“Vahdet inancının mirasçılarıyız, o vahdet inancını bozmaya yönelik bir iş bu kutuplaşma. ‘İnsanlık dinler olursa gelişemez’ diye bir inanış vardı. Bu devir dünyada geride kaldı. Artık inananların inancına, inanmayanların da inanmamasına hürmet duyma periyoduna girildi. Fakat Türkiye’de o pozitivist akımın tesirinde, kendi karanlıklarını aydınlık sanan bir kesim kaldı. Bunlar hala inandığınız vakit, bir Allah’a kul olduğunuz vakit gelişemeyeceğinizi, büyük işler yapamayacağınızı düşünüyorlar. Kendileri yapamıyorlar ya, herkesi kendileri üzere sanıyorlar.”
“İnanan, namaz kılan, bir Allah’a kul olan, hacca giden, zekatını veren, insanlara faydalı bir hayat yaşamaya çalışan gelişemez mi? Teknolojide, bilimde, fende ilerleyemez mi?” diye soran Erdoğan, şu biçimde devam etti:
“İlerler değil mi? Nereden biliyoruz ilerleyebildiğini. Bak, Selçuk Bayraktar’dan biliyoruz. Ecdadımızdan biliyoruz. Tarihin kaç yüzsenelerına ecdadımız damga vurmuş. Sanıyoruz ki yalnızca savaş meydanında damga vurmuş. Edebiyatta, fende, bilimde de damga vurmuş. Çağının en büyük alimleri bizim ecdadımızdan çıkmış fakat bununla birlikte epey da dindar, namazlı. Batı’dan onların yanına gelebilen kimse yok. Artık de Selçuk Bayraktar örneği var. Dindar mı? Dindar. Namazlı mı? Namazlı. Her türlü bu aydın sanan karanlıkların yobazlık dediği her şeyi yapıyor fakat şu anda dünyada yanına yaklaşabilen yok. bu biçimde olsak daha âlâ değil mi?”
İnançsız insanların huzursuz beşerler olduğunu, ne vakit kendilerini kaybedeceklerinin aşikâr olmadığını savunan Erdoğan, “Batı’da intihar oranlarında epey büyük artış var. Aile mefhumu büsbütün kayboldu. Cinsiyetsizlikten tutun öbür şeylere kadar abuk sabuk, Batı medeniyeti şu anda kendilerinde test ediyor. Huzur diye bir şey kalmadı, Avrupa’nın geleceği karanlık.” diye konuştu.
‘Avrupa’da önder denilecek bir tane adam yok’
Avrupa’nın birliği denilen, o kutsanan Avrupa ideali kaybolduğunu söz eden Erdoğan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Benim uzmanlık alanım, doktora alanım Avrupa. Avrupa diye bir şey kalmayacak. Şu anda Avrupa’da seçimler yapılıyor, hükümet kurulamıyor ülkelerde. Ülkeler birbiriyle arbede ortasında. Avrupa’da başkan denilecek bir tane adam yok. Hangi ülkenin önderi, Avrupa’nın önderi, yok. Maalesef hepsi komik duruma düşmüş durumda. Amerika’nın bu kadar ekonomik gücüne karşın şu anda epey önemli sorunları tartışıyorlar. Bunlar inançsız toplumların yaşamaya mahkum olduğu sıkıntılar, meşakkatlerdir. Ne olur yani hem inançlı, hem gelişmiş bir toplum olunabileceğini görüyorsak, bundan niçin uzak duralım.”
Erdoğan, namaz kılan, hacca giden, zekat veren insanların mutlaka yanılgı yapmadığı üzere bir tezinin olmadığını, fakat günde beş vakit namaz kılmanın kişinin kendini kusurlarından alıkoyması tarafında bir niyet içerdiğini de vurguladı.
Türkiye’de hala inançlı olmayı gericilik olarak pahalandıran bir bölümün bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye’de kutuplaşma dedikleri maalesef bundan ibaret. İnançlı olmanın bu ülkenin gelişmeninin önünde bir pürüz olduğunu düşünüyorlar. Ahiretin kendilerine hatırlatılmasından rahatsız oluyor. ‘Ben ahireti düşünmek istemiyorum’ diyor. ‘Hesaba çekilme fikrini bana hatırlatmayın’ diyor fakat biz hesaba çekileceğimizi düşünüyoruz. Bu dünyada var ise günahımız, onun da karşılığını öbür tarafta bakılırsaceğimizi düşünüyoruz. Bu sayede de daha âlâ beşerler olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Siz ortada dolaşan algı çalışmalarına bakmayın. Bir taraf kendini anlatmaktan aciz, bir tarafta her türlü melanete sarılıp, insanlara iftira atıyor, ithamda bulunuyor, hakaret ediyor, saydırıyor. Biz uygun beşerler olmaya çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Bilal Erdoğan, dünyanın Türkiye’nin kuvvetli bulunmasına gereksiniminin olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Dünyanın karşı karşıya olduğu meşakkatleri çözecek bir fikir, yaklaşım artık Batı’dan çıkmayacak. Bunun bizlerden, Türkiye’den çıkması lazım. Yüzlerce yıl adaletle hayli büyük coğrafyalara hükmetmiş, insanları huzur ortasında yönetmiş ecdadımız var. İnancımızdan aldığımız ilhamla bunu başarmışız. Artık bir daha inancımızdan aldığımız ilhamla bu dünyanın sıkıntılarına tahliller üretecek insanların yetişmesi lazım. Bir olduğumuz vakit daha kuvvetli oluruz. Daha kuvvetli olduğumuzda da dünyadaki zulümlerle daha uygun başa çıkarız. Bugün geldiğimiz noktada bile 20 yıl öncesine bakılırsa fazlaca zulme son vermiş bir Türkiye var. Bugün Bosna’ya, Filistin’e, Azerbaycan’a, Libya’ya gidin. Bu halimizle bile oralardaki zulümlerin son bulmasını yahut bir daha alevlenmemesini temin eden bir Türkiye’yiz elhamdülillah. Ne kadar kuvvetli olursak o kadar fazla zulme son vereceğiz. Bugünkü sorunlarımızı aşacağız, hayli daha kuvvetli olmaya devam edeceğiz. Allah’ın müsaadesiyle 21’inci yüzyıla siz gençler damga vuracaksınız.”
Merasimde, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AK Parti Çorum Milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan, Oğuzhan Kaya, Erol Kavuncu ve Belediye Lideri Halil İbrahim Aşgın da birer konuşma yaparak, tesisin kente hayırlar getirmesi temennisinde bulundu.
Alıntıdır