Bakan Soylu: “Bizim arkadaşlarımız yazılım konusunda fazlaca üstünler”
VAN (İHA) – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kimlik kartı ile ehliyetin birleştirilmesiyle ilgili, “Bizim arkadaşlarımız yazılım konusunda epeyce üstünler. İnanıyoruz ve güveniyoruz. Şunu tabir edeyim, burada yüklemeye geçtik ve 3 milyonun üzerinde ehliyet kimliğe yüklendi” dedi.
Van Emniyet Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Nüfus Çalışanı Eğitim Programı’nda konuşan Bakan Soylu, nüfusta değerli bir ara aldıklarını belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tensipleri oldu ve Türkiye sahiden MERNİS dediğimiz, şu anda gelişmiş ülkelerin bile birçoğunun altyapısı olmayan bir büyük projeyi faaliyete geçirdi. beraberinde yönetti, eksikliklerini giderdi ve bütün kurumlarla entegrasyonunu sağladı. Bu olağanüstü bir şeydir. Temel itibariyle bugün e-devlet sistemimizin en kıymetli alt yapısını oluşturdu” dedi.
Çalışmalarından dolayı nüfus yönetimi çalışanlarına da şükranlarını sunan Bakan Soylu, şu biçimde devam etti:
“Buradan dünyada kendi yazılımını yapan ve bundan daha sonra da bir ihracat kalemi olarak değerlendirebileceğimiz bir sistemi oluşturmuş olduk”
Pasaport, ehliyet ve kimlik kartlarının nüfus yönetimleri tarafınca tek elden verilmesi sürecine de değinen Bakan Soylu, “Geldiğimizde, kimlik kartı yalnızca Düzce ve bir kısmı da Kırıkkale’de veriliyordu. Biraz benim acemiliğime denk geldi. Üçünü nüfus yönetiminde vermeye başladık. Bir de 81 vilayette kimliklerinde birebir anda verilmesinin onayını başlattık. Günde muhakkak bir ölçüde yaptığımız süreç, o denli bir noktaya geldi ki hem bir yenileme ve değişim ortaya koyuyorsunuz tıpkı vakitte hacmi atıyorsunuz. Pasaport ortalama günde 10 bin, yaklaşık 6-7 bindi artık 14-15 civarında ehliyette, yaklaşık gününe bakılırsa 50 ile 60 ve vakit zaman 120 bine çıktığı da var kimlik veriliyor. Bugünkü aklım olsaydı yapmazdım. Dedik ki pazartesi günü üçünü bir ortada vermeye başlayacağız. ya mübarek seni birisi mi kovalıyor. de ki pazartesi günü 81 vilayete çıkartıyorum. 15 gün daha sonra ehliyete başlıyorum. Öbür 15 gün daha sonra pasaporta başlıyorum. Heyecanla birlikte arkadaşlarımızda yüklendiler. O günkü genel müdürümüz, daima birlikte bu işe girdik. Bir hafta boyunca uyumadık. Ufak tefek arızalar oldu, fakat tahminen dünyada olmayacak bir değişimi bir sistemi bir taraftan aldık bir tarafa geçirmiş olduk. Onu sağlayınca dedik ki bu nüfus yönetimlerine yılda ortalama 25 milyon insan girer. Bu az bir sayı değil. Bir devletin şayet vatandaş memnuniyetine ilişkin bir sorumluğu kelam konusu ise en kıymetli biçimde düzeltilmesi gereken yerlerden bir tanesi nüfus yönetimleridir. Bankaya gidiyorsun, bir düğmeye basıyorsun sana numara veriyor oturup bekliyorsun. Millet nüfus yönetimlerinde sırada bekliyor. Birinci evvel nüfus yönetimlerinin konseptlerini değiştirdik. Akabinde yazılımlarını fazlaca uygun bir noktaya getirdik. Bir randevu sistemi vardı, epeyce dertli hayli dertliydi. O randevu sistemini fazlaca âlâ bir noktaya taşıdık. Türkiye’de birinci defa hem bilgisayarı hem telefon üzerinden randevu alınabilecek devlet kurumu haline getirdik. bu biçimdece Alo 199 dediğimiz randevu sistemindeki yoğunluk azalttık. Sonuç prestijiyle burada nüfus konseptlerimizle birlikte vatandaşlarımızın motamot çağdaş bankalar üzere hizmet alabileceği bir yer haline getirdik. Turuncu bir renk koyduk. Sahiden insanımızın içine girdiği vakit içinin ferahlayabileceği bir renk. olağan olarak atmamız gereken adımlar vardı. En kıymetlisi şu, günün birinde geldik vatandaşlarımız parmak izi veriyor. Her vatandaşımızdan parmak izi almak zorunda değiliz dedik. Pasaporta parmak izi verdi, ehliyete parmak izi verdi, sanki bunlardan istifade edebilir miyiz? Dünyada 6 ülkede biyometrik data sistemi var. Bizde yok. Emniyetteki parmak izi ile buradaki parmak izini birbirleri ile entegre edebilecek bir anlayış olmaz mı? Gidip ilgili şirkete ediyorlar ki bunu yapalım. Şirket ‘yapmam’ diyor. ‘Ben size elde ettiğim parmak izini vermem.’ Bana kimi vakit kızıyorlar lakin kimi üsluplarım var. Üslubunla bu işi çözdüm. Fakat tekrar Müslüman sokulduğu yerden tekrar sokulur mu? Arkadaşları çağırdım, biz yeni bir yazılım yapıp dünyadaki 6. ülkeyi 7. ülke çıkaralım ve bir biyometrik bilgi yazılımı ortaya koyalım. Polis Sandığı ile Havelsan’ı bir ortaya getirdik, bir şirket kurduk. Sahiden Polis Sandığı buraya 50 milyon liralık bir sermaye aktardı. Havelsan yazılım gücünü ve dayanağını arttırdı. Buradan dünyada kendi yazılımını yapan ve bundan daha sonra da bir ihracat kalemi olarak değerlendirebileceğimiz artık göç yönetiminin kullandığı, beraberinde jandarmanın, emniyetin, nüfusun hepsinin kullandığı bir sistemi oluşturmuş olduk. Yetmedi dedik ki Türkiye’de dolandırıcılıklar var. Güvenlik olarak da bizim işimiz. Bir elektronik kimlik doğrulama sistemi yapmamız lazım. Vatandaşın tapuya gitmesi lazım, bizim kimliğimiz var. Kimliğini veriyor, dolandırıcılık oluyor. Sonuç prestijiyle bunun hayli büyük maliyetleri kelam konusu oluyor. Notere gidiyor dolandırıcılık oluyor, bankaya gidiyor dolandırıcılık oluyor. Bir EKDS dediğimiz elektronik kimlik doğrulama sistemini kurduk. Bunu da bir daha birebir sistemle birlikte yaptık. Ket aygıtları dediğimiz motamot pos aygıtlarına misal aygıtlarla birlikte artık birkaç yerde başladık. Bir kısmı pilot olarak Noterde, bir kısmı bankada duruyor. İki ay içerisinde bunlar geçecekler. Vatandaş bundan daha sonra geldiğinde kredi kartı üzere pos aygıtıyla kimlik kartını çektiğinde; o süreci onun yaptığı aşikâr olacak ve tekrar dolandırıcılık olmayacak bir sitemi de buradan başlattık.”
“3 milyonun üzerinde ehliyet kimliğe yüklendi”
Kimlik kartı ile ehliyetin birleştirilmesine de değinen Bakan Soylu, “Bizim arkadaşlarımız yazılım konusunda hayli üstünler. İnanıyoruz ve güveniyoruz. Şunu söz edeyim, burada yüklemeye geçtik ve 3 milyonun üzerinde ehliyet kimliğe yüklendi. Yetmedi e-imza ile ilgili bir adım atalım. Zira bu epey değerli. Elektronik sistem ömrün içerisine büsbütün girmesini temin ederek, buna da olmaz dediler. Orda da işi oldu bittiye getirdik. Sonuç prestijiyle bir tarih verdik, Allah’a hamdolsun e-imzayı şu anda kimliğimize yükleyebilme kabiliyetini ortaya koyduk” diye konuştu.
Kimlik kartları kredi kartları üzere kullanılacak
Bakan Soylu, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
“Acaba kimliklerimize bir ödeme sistemi yükleyebilir miyiz? İşin yüzde 80’ini bitirdik. Bu da yeni bir şey. Yani kimlik kartlarımız var. Kredi kartı kullanılabilecek bir süreci şu anda yürütüyoruz. Maliye Bakanımız da ‘ben bu işe varım’ dedi. Dünyada bunu kullanan ülkeler var. Zira bizim elimizde bir imkan var. Elimizdeki imkan şu, MERNİS ve nüfus datalarımız doğruluğunu teyit edebilecek anlayışla birlikte eşleştirme yapabilecek kabiliyet sahip. Bunu da sağlayabilir ve inanıyorum ki bu da bir vesile ile oluşabilecek.”
“Mekansal adrese dayalı kayıt sistemini ortaya koyan mükemmel bir sistemi tamamladık”
Nüfus yönetiminin 200 yıllık olduğunu ve epey eski bilgiler bulunduğunu söyleyen Soylu, “Bu eski ayrıntıların dijital arşive geçirilmesi lazımdı. Nüfus Genel Müdürlüğümüz bütün arkadaşlarla birlikte Türkiye’nin en büyük dijital arşiv projesini gerçekleştirdi ve bütün ayrıntıları dijital arşivine aktardı. Gerçekten takdir edilecek ve bütün dünya tarafınca da örnek olabilecek bir projeyi Nüfus Genel Müdürlüğümüz sağladı. Bütün bunlarla birlikte sahiden bir kişi kendi geçmişi ile ilgili bir soyağacı çıkarmak isterse, bunu rahat alabileceği bir soyağacı da dahil olmak üzere birfazlaca adım attık. Yalnızca bunlar değil. Nüfus müdürlüğünün fazlaca geçmişten başlayan, ‘öldü’ denilen bir projeyi, buradan da Aselsan’a minnettarım ve müteşekkirim. Burada belediye liderlerimiz var. Bütün devlet kurumlarına, Türkiye’deki tüm mekansal ünitelerin fotoğraflarını çekerek tüm meskenleri ve haneleri o mekansal ünitelere yerleştirerek; belediyeden tutun sıhhate kadar, ne kadar kamu kurum ve kuruluşu var ise, güvenliğe kadar, afata kadar. Allah korusun bir zelzele olduğunda hangi katta kim kaç şahısla birlikte kalabiliyor diye anında ortaya çıkarabilecek mekansal adrese dayalı kayıt sistemini ortaya koyan harika bir sistemi tamamladık ve bitirdik. Bunu Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Coğrafik Bilgi Sistemleri ile birlikte eşleştirdiğimiz andan itibaren, artık onlar buradan yürüyorlar biz de buradan yürüyoruz bir yerde buluşacağız, bu ortada mekansal adrese dayalı kayıt sistemini de bitirdik. Devlete biroldukca yararı olan bir MR’yı, bir tomografiyi çekebilme kabiliyetine sahip” biçiminde konuştu.
“E-devlet’te de gelmeden hizmet yapabilme kabiliyetini ortaya koyan adımlarımızı hiç çekinmeden atıyoruz” diyen Soylu, “Şu an hastanede çocuk doğduğu vakit oradan doğum kaydını girdiği andan itibaren annesinin babasının nüfusa gelmesine gerek yok. Biz nüfus kağıdını annesi babası gelmeden meskenine gönderebilme kabiliyetine sahibiz. Sistemi kurmuşuz. Sistemi devlet hastanelerine entegre kurmuşuz. Yani vatandaşımızın en değerli sıkıntısını çözmüş olacağız. Bu hususta atacağımız epeyce adımlar var” tabirlerini kullandı.
Bakan Soylu, buradaki toplantının akabinde “Gençlik Buluşması” için Hacıbekir Kültür Merkezine geçti. – VAN
İhlas Haber Ajansı / Siyaset
Alıntıdır
VAN (İHA) – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kimlik kartı ile ehliyetin birleştirilmesiyle ilgili, “Bizim arkadaşlarımız yazılım konusunda epeyce üstünler. İnanıyoruz ve güveniyoruz. Şunu tabir edeyim, burada yüklemeye geçtik ve 3 milyonun üzerinde ehliyet kimliğe yüklendi” dedi.
Van Emniyet Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Nüfus Çalışanı Eğitim Programı’nda konuşan Bakan Soylu, nüfusta değerli bir ara aldıklarını belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tensipleri oldu ve Türkiye sahiden MERNİS dediğimiz, şu anda gelişmiş ülkelerin bile birçoğunun altyapısı olmayan bir büyük projeyi faaliyete geçirdi. beraberinde yönetti, eksikliklerini giderdi ve bütün kurumlarla entegrasyonunu sağladı. Bu olağanüstü bir şeydir. Temel itibariyle bugün e-devlet sistemimizin en kıymetli alt yapısını oluşturdu” dedi.
Çalışmalarından dolayı nüfus yönetimi çalışanlarına da şükranlarını sunan Bakan Soylu, şu biçimde devam etti:
“Buradan dünyada kendi yazılımını yapan ve bundan daha sonra da bir ihracat kalemi olarak değerlendirebileceğimiz bir sistemi oluşturmuş olduk”
Pasaport, ehliyet ve kimlik kartlarının nüfus yönetimleri tarafınca tek elden verilmesi sürecine de değinen Bakan Soylu, “Geldiğimizde, kimlik kartı yalnızca Düzce ve bir kısmı da Kırıkkale’de veriliyordu. Biraz benim acemiliğime denk geldi. Üçünü nüfus yönetiminde vermeye başladık. Bir de 81 vilayette kimliklerinde birebir anda verilmesinin onayını başlattık. Günde muhakkak bir ölçüde yaptığımız süreç, o denli bir noktaya geldi ki hem bir yenileme ve değişim ortaya koyuyorsunuz tıpkı vakitte hacmi atıyorsunuz. Pasaport ortalama günde 10 bin, yaklaşık 6-7 bindi artık 14-15 civarında ehliyette, yaklaşık gününe bakılırsa 50 ile 60 ve vakit zaman 120 bine çıktığı da var kimlik veriliyor. Bugünkü aklım olsaydı yapmazdım. Dedik ki pazartesi günü üçünü bir ortada vermeye başlayacağız. ya mübarek seni birisi mi kovalıyor. de ki pazartesi günü 81 vilayete çıkartıyorum. 15 gün daha sonra ehliyete başlıyorum. Öbür 15 gün daha sonra pasaporta başlıyorum. Heyecanla birlikte arkadaşlarımızda yüklendiler. O günkü genel müdürümüz, daima birlikte bu işe girdik. Bir hafta boyunca uyumadık. Ufak tefek arızalar oldu, fakat tahminen dünyada olmayacak bir değişimi bir sistemi bir taraftan aldık bir tarafa geçirmiş olduk. Onu sağlayınca dedik ki bu nüfus yönetimlerine yılda ortalama 25 milyon insan girer. Bu az bir sayı değil. Bir devletin şayet vatandaş memnuniyetine ilişkin bir sorumluğu kelam konusu ise en kıymetli biçimde düzeltilmesi gereken yerlerden bir tanesi nüfus yönetimleridir. Bankaya gidiyorsun, bir düğmeye basıyorsun sana numara veriyor oturup bekliyorsun. Millet nüfus yönetimlerinde sırada bekliyor. Birinci evvel nüfus yönetimlerinin konseptlerini değiştirdik. Akabinde yazılımlarını fazlaca uygun bir noktaya getirdik. Bir randevu sistemi vardı, epeyce dertli hayli dertliydi. O randevu sistemini fazlaca âlâ bir noktaya taşıdık. Türkiye’de birinci defa hem bilgisayarı hem telefon üzerinden randevu alınabilecek devlet kurumu haline getirdik. bu biçimdece Alo 199 dediğimiz randevu sistemindeki yoğunluk azalttık. Sonuç prestijiyle burada nüfus konseptlerimizle birlikte vatandaşlarımızın motamot çağdaş bankalar üzere hizmet alabileceği bir yer haline getirdik. Turuncu bir renk koyduk. Sahiden insanımızın içine girdiği vakit içinin ferahlayabileceği bir renk. olağan olarak atmamız gereken adımlar vardı. En kıymetlisi şu, günün birinde geldik vatandaşlarımız parmak izi veriyor. Her vatandaşımızdan parmak izi almak zorunda değiliz dedik. Pasaporta parmak izi verdi, ehliyete parmak izi verdi, sanki bunlardan istifade edebilir miyiz? Dünyada 6 ülkede biyometrik data sistemi var. Bizde yok. Emniyetteki parmak izi ile buradaki parmak izini birbirleri ile entegre edebilecek bir anlayış olmaz mı? Gidip ilgili şirkete ediyorlar ki bunu yapalım. Şirket ‘yapmam’ diyor. ‘Ben size elde ettiğim parmak izini vermem.’ Bana kimi vakit kızıyorlar lakin kimi üsluplarım var. Üslubunla bu işi çözdüm. Fakat tekrar Müslüman sokulduğu yerden tekrar sokulur mu? Arkadaşları çağırdım, biz yeni bir yazılım yapıp dünyadaki 6. ülkeyi 7. ülke çıkaralım ve bir biyometrik bilgi yazılımı ortaya koyalım. Polis Sandığı ile Havelsan’ı bir ortaya getirdik, bir şirket kurduk. Sahiden Polis Sandığı buraya 50 milyon liralık bir sermaye aktardı. Havelsan yazılım gücünü ve dayanağını arttırdı. Buradan dünyada kendi yazılımını yapan ve bundan daha sonra da bir ihracat kalemi olarak değerlendirebileceğimiz artık göç yönetiminin kullandığı, beraberinde jandarmanın, emniyetin, nüfusun hepsinin kullandığı bir sistemi oluşturmuş olduk. Yetmedi dedik ki Türkiye’de dolandırıcılıklar var. Güvenlik olarak da bizim işimiz. Bir elektronik kimlik doğrulama sistemi yapmamız lazım. Vatandaşın tapuya gitmesi lazım, bizim kimliğimiz var. Kimliğini veriyor, dolandırıcılık oluyor. Sonuç prestijiyle bunun hayli büyük maliyetleri kelam konusu oluyor. Notere gidiyor dolandırıcılık oluyor, bankaya gidiyor dolandırıcılık oluyor. Bir EKDS dediğimiz elektronik kimlik doğrulama sistemini kurduk. Bunu da bir daha birebir sistemle birlikte yaptık. Ket aygıtları dediğimiz motamot pos aygıtlarına misal aygıtlarla birlikte artık birkaç yerde başladık. Bir kısmı pilot olarak Noterde, bir kısmı bankada duruyor. İki ay içerisinde bunlar geçecekler. Vatandaş bundan daha sonra geldiğinde kredi kartı üzere pos aygıtıyla kimlik kartını çektiğinde; o süreci onun yaptığı aşikâr olacak ve tekrar dolandırıcılık olmayacak bir sitemi de buradan başlattık.”
“3 milyonun üzerinde ehliyet kimliğe yüklendi”
Kimlik kartı ile ehliyetin birleştirilmesine de değinen Bakan Soylu, “Bizim arkadaşlarımız yazılım konusunda hayli üstünler. İnanıyoruz ve güveniyoruz. Şunu söz edeyim, burada yüklemeye geçtik ve 3 milyonun üzerinde ehliyet kimliğe yüklendi. Yetmedi e-imza ile ilgili bir adım atalım. Zira bu epey değerli. Elektronik sistem ömrün içerisine büsbütün girmesini temin ederek, buna da olmaz dediler. Orda da işi oldu bittiye getirdik. Sonuç prestijiyle bir tarih verdik, Allah’a hamdolsun e-imzayı şu anda kimliğimize yükleyebilme kabiliyetini ortaya koyduk” diye konuştu.
Kimlik kartları kredi kartları üzere kullanılacak
Bakan Soylu, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
“Acaba kimliklerimize bir ödeme sistemi yükleyebilir miyiz? İşin yüzde 80’ini bitirdik. Bu da yeni bir şey. Yani kimlik kartlarımız var. Kredi kartı kullanılabilecek bir süreci şu anda yürütüyoruz. Maliye Bakanımız da ‘ben bu işe varım’ dedi. Dünyada bunu kullanan ülkeler var. Zira bizim elimizde bir imkan var. Elimizdeki imkan şu, MERNİS ve nüfus datalarımız doğruluğunu teyit edebilecek anlayışla birlikte eşleştirme yapabilecek kabiliyet sahip. Bunu da sağlayabilir ve inanıyorum ki bu da bir vesile ile oluşabilecek.”
“Mekansal adrese dayalı kayıt sistemini ortaya koyan mükemmel bir sistemi tamamladık”
Nüfus yönetiminin 200 yıllık olduğunu ve epey eski bilgiler bulunduğunu söyleyen Soylu, “Bu eski ayrıntıların dijital arşive geçirilmesi lazımdı. Nüfus Genel Müdürlüğümüz bütün arkadaşlarla birlikte Türkiye’nin en büyük dijital arşiv projesini gerçekleştirdi ve bütün ayrıntıları dijital arşivine aktardı. Gerçekten takdir edilecek ve bütün dünya tarafınca da örnek olabilecek bir projeyi Nüfus Genel Müdürlüğümüz sağladı. Bütün bunlarla birlikte sahiden bir kişi kendi geçmişi ile ilgili bir soyağacı çıkarmak isterse, bunu rahat alabileceği bir soyağacı da dahil olmak üzere birfazlaca adım attık. Yalnızca bunlar değil. Nüfus müdürlüğünün fazlaca geçmişten başlayan, ‘öldü’ denilen bir projeyi, buradan da Aselsan’a minnettarım ve müteşekkirim. Burada belediye liderlerimiz var. Bütün devlet kurumlarına, Türkiye’deki tüm mekansal ünitelerin fotoğraflarını çekerek tüm meskenleri ve haneleri o mekansal ünitelere yerleştirerek; belediyeden tutun sıhhate kadar, ne kadar kamu kurum ve kuruluşu var ise, güvenliğe kadar, afata kadar. Allah korusun bir zelzele olduğunda hangi katta kim kaç şahısla birlikte kalabiliyor diye anında ortaya çıkarabilecek mekansal adrese dayalı kayıt sistemini ortaya koyan harika bir sistemi tamamladık ve bitirdik. Bunu Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Coğrafik Bilgi Sistemleri ile birlikte eşleştirdiğimiz andan itibaren, artık onlar buradan yürüyorlar biz de buradan yürüyoruz bir yerde buluşacağız, bu ortada mekansal adrese dayalı kayıt sistemini de bitirdik. Devlete biroldukca yararı olan bir MR’yı, bir tomografiyi çekebilme kabiliyetine sahip” biçiminde konuştu.
“E-devlet’te de gelmeden hizmet yapabilme kabiliyetini ortaya koyan adımlarımızı hiç çekinmeden atıyoruz” diyen Soylu, “Şu an hastanede çocuk doğduğu vakit oradan doğum kaydını girdiği andan itibaren annesinin babasının nüfusa gelmesine gerek yok. Biz nüfus kağıdını annesi babası gelmeden meskenine gönderebilme kabiliyetine sahibiz. Sistemi kurmuşuz. Sistemi devlet hastanelerine entegre kurmuşuz. Yani vatandaşımızın en değerli sıkıntısını çözmüş olacağız. Bu hususta atacağımız epeyce adımlar var” tabirlerini kullandı.
Bakan Soylu, buradaki toplantının akabinde “Gençlik Buluşması” için Hacıbekir Kültür Merkezine geçti. – VAN
İhlas Haber Ajansı / Siyaset
Alıntıdır