Akşener: Emeklilerin fiyatının minimum fiyata denk olması gerek
GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener, Kilis’te bir otelde düzenlediği basın toplantısında, her şeyi bilen bir insan olmadığını, o yüzden bugün konusunda uzman parti kurmaylarıyla birlikte açıklama yapmayı hakikat bulduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’nin her şeyi bilen insanlardan epey çektiğini belirten Akşener, “Emekliler kan ağlıyor. Maaşını emekli sandığından alanlar hariç 1500-1600 lira maaş alan emekliler var. Tüm emeklilerin fiyatının taban fiyata denk olması gerekir. Biz taban fiyatla ilgili 4000 lira minimum fiyat ve 550 lira patrona dayanak öneriyorduk. Bugün gördük ki herkese kulak vermek gerek” diye konuştu.
Akşener, seçmenin, seçimlerden daha sonra iktidara getirdiği partiye “Bizi sen yöneteceksin”, muhalefete getirdiği partilere de “Sen bizim avukatımız olup, iktidarı denetleyeceksin” söylemiş olduğini lisana getirerek şu biçimde devam etti:
“Seçmen, gelecek seçimlerde de performansa göre karar verir lakin uzun vakittir ülkede tahterevalli siyaseti yapıldı. Biz de makul siyaseti hayata geçirmek için hem alanda hem vilayetlerimizde çalışıyoruz. Esnaf, Türkiye üzere ekonomilerde iktisadın bel kemiğidir. O yüzden esnaf, personelden üreticiye, sanayiciye ve çiftçiye kadar her meslek erbabının sesi olur. O yüzden bizim tavrımızda esnaf seyahatleri yer tuttu. Bu çerçeve bugün her ne kadar AK Parti’den çıkıp birileri ‘Aç kimse yok’ dese de 2 gündür bayanların kulağıma fısıldadıkları fazlaca acı. Siftah yapmayan esnaf sayısı her geçen gün artıyor, ’15 gündür yemek yapmadım’ diyen var, işsiz olan geçlerin durumu hayli makûs. Kayırmacılığın arttığı sistemde herkes ağlıyor. Ümitsizlik had safhada.”
Meral Akşener, bir gazetecinin, Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü ve yapılan toplumsal yardımlarla ilgili bir sorusu üzerine şunları söylemiş oldu:
“Çok uzun vakit evvel ben Erdoğan’a Antalya’dan seslenmiştim, ‘Siz bu adımı atamıyorsanız ben devlet ismine Esad ile görüşmeye hazırım. Bu göçmen sorununu çözmeye hazırım Türkiye Cumhuriyeti devleti ismine.’ dedim. Hem o insanların can güvenliğinin sağlandığını tıpkı vakitte vatanlarında rahat edebilecekleri bir ortamın sağlandığı memleketlerine gitmelerinin teşvik edildiği sürecin olması mümkündür. Milletlerarası sisteme göre Esad, bu mutabakat yapıldığında, bugün Beşşar Esad var yarın kim olur bilemem ancak yöneticisinden bahsediyorum. Şunu ilan ettiği andan itibaren, bu insanların büyük kısmının memleketlerine gitmelerini sağlama konusunda Türkiye epeyce kıymetli bir aralık alır. O da Türkiye’de bulunan Suriyelilerin can güvenliği sağlanacak, toprağı, konutu neyi var ise döndüklerinde geri teslim edileceklerinin ilan edilmesidir. Bu beyan, mutabakat, artık insanların dönüşünün sağlanacağı yol olur.”
Birtakım bölümlerin halkla Suriyelileri karşı karşıya getirmek isteyebileceğini lakin halkın bu biçimde bir yanlışa girmemesi gerektiğini tabir eden Akşener, sıkıntıların epeyce kolay tahlili olduğunu lisana getirdi.
Alıntıdır
GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener, Kilis’te bir otelde düzenlediği basın toplantısında, her şeyi bilen bir insan olmadığını, o yüzden bugün konusunda uzman parti kurmaylarıyla birlikte açıklama yapmayı hakikat bulduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’nin her şeyi bilen insanlardan epey çektiğini belirten Akşener, “Emekliler kan ağlıyor. Maaşını emekli sandığından alanlar hariç 1500-1600 lira maaş alan emekliler var. Tüm emeklilerin fiyatının taban fiyata denk olması gerekir. Biz taban fiyatla ilgili 4000 lira minimum fiyat ve 550 lira patrona dayanak öneriyorduk. Bugün gördük ki herkese kulak vermek gerek” diye konuştu.
Akşener, seçmenin, seçimlerden daha sonra iktidara getirdiği partiye “Bizi sen yöneteceksin”, muhalefete getirdiği partilere de “Sen bizim avukatımız olup, iktidarı denetleyeceksin” söylemiş olduğini lisana getirerek şu biçimde devam etti:
“Seçmen, gelecek seçimlerde de performansa göre karar verir lakin uzun vakittir ülkede tahterevalli siyaseti yapıldı. Biz de makul siyaseti hayata geçirmek için hem alanda hem vilayetlerimizde çalışıyoruz. Esnaf, Türkiye üzere ekonomilerde iktisadın bel kemiğidir. O yüzden esnaf, personelden üreticiye, sanayiciye ve çiftçiye kadar her meslek erbabının sesi olur. O yüzden bizim tavrımızda esnaf seyahatleri yer tuttu. Bu çerçeve bugün her ne kadar AK Parti’den çıkıp birileri ‘Aç kimse yok’ dese de 2 gündür bayanların kulağıma fısıldadıkları fazlaca acı. Siftah yapmayan esnaf sayısı her geçen gün artıyor, ’15 gündür yemek yapmadım’ diyen var, işsiz olan geçlerin durumu hayli makûs. Kayırmacılığın arttığı sistemde herkes ağlıyor. Ümitsizlik had safhada.”
Meral Akşener, bir gazetecinin, Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü ve yapılan toplumsal yardımlarla ilgili bir sorusu üzerine şunları söylemiş oldu:
“Çok uzun vakit evvel ben Erdoğan’a Antalya’dan seslenmiştim, ‘Siz bu adımı atamıyorsanız ben devlet ismine Esad ile görüşmeye hazırım. Bu göçmen sorununu çözmeye hazırım Türkiye Cumhuriyeti devleti ismine.’ dedim. Hem o insanların can güvenliğinin sağlandığını tıpkı vakitte vatanlarında rahat edebilecekleri bir ortamın sağlandığı memleketlerine gitmelerinin teşvik edildiği sürecin olması mümkündür. Milletlerarası sisteme göre Esad, bu mutabakat yapıldığında, bugün Beşşar Esad var yarın kim olur bilemem ancak yöneticisinden bahsediyorum. Şunu ilan ettiği andan itibaren, bu insanların büyük kısmının memleketlerine gitmelerini sağlama konusunda Türkiye epeyce kıymetli bir aralık alır. O da Türkiye’de bulunan Suriyelilerin can güvenliği sağlanacak, toprağı, konutu neyi var ise döndüklerinde geri teslim edileceklerinin ilan edilmesidir. Bu beyan, mutabakat, artık insanların dönüşünün sağlanacağı yol olur.”
Birtakım bölümlerin halkla Suriyelileri karşı karşıya getirmek isteyebileceğini lakin halkın bu biçimde bir yanlışa girmemesi gerektiğini tabir eden Akşener, sıkıntıların epeyce kolay tahlili olduğunu lisana getirdi.
Alıntıdır