Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü: Bekle Kemal beyefendi, saat 11’de geliyorum
Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK ziyaretine ait olarak, “CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK’in amiri değil, bir şey değil.. ‘Saat 11.00’de geliyorum’ diyor ve TÜİK’e baskın düzenliyorsa. Ben bir seçmen olarak siyasi partilerin tek maksadının seçmenden oy almak olması gerçeği karşısında, benim de oyuma talip olmaları gerektiğinden. Bugün saat 11.00’de, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek üzere CHP Genel Merkezine gideceğim. İçeri almazlar mı? Kendileri bilir” kanısını lisana getirdi.
Karahasanoğlu yazısında, “Bir seçmeni, isminde “halk” sözü olan partinin genel merkez binasına almamış olurlar.. Natürel ki latife yapıyorum.. Randevu almadan nereye gideyim? Nasıl gideyim? Niçin gideyim? Adama “manyak mısın” diye sormazlar mı? “Burası yol geçen hanı mı?” demezler mi? İşin esprisi bir yana.. TÜİK’e baskın düzenleyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Akit’e mensup muhabirleri de, Ankara Temsilcisini de CHP Genel Merkezi’nin kapısından içeri, birebir vakitte tüm basın mensuplarını davet ettikleri görüşmede bile sokmadıklarını hatırlatsam, ne dersiniz? Akit’in muhabirlerini bile sokmadıkları CHP binasına, artık onlarca ceza ve tazminat davası açtıkları beni mi sokacaklar?” sözünü kullandı.
Karahasanoğlu şu tabirleri kullandı:
“Ama bir hayal kuralım.. Haftada yedi gün çalışan Tayyip Erdoğan’ın koltuğuna göz diken Kemal Kılıçdaroğlu’nun, pazar günü CHP Genel Merkezi’ne gelip gelmediğini sorgulamakla başlayıp.. Sahiden CHP Genel Merkezi’nden içeri girebilsem, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşebilsem, kendisine soracağım soruları sıralayayım.. Hakikaten Kemal beyefendi ile görüşebilsem.. En başta.. Mahalli seçimler öncesinde verdiği namus kelamından başlardım..”
Alıntıdır
Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK ziyaretine ait olarak, “CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK’in amiri değil, bir şey değil.. ‘Saat 11.00’de geliyorum’ diyor ve TÜİK’e baskın düzenliyorsa. Ben bir seçmen olarak siyasi partilerin tek maksadının seçmenden oy almak olması gerçeği karşısında, benim de oyuma talip olmaları gerektiğinden. Bugün saat 11.00’de, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek üzere CHP Genel Merkezine gideceğim. İçeri almazlar mı? Kendileri bilir” kanısını lisana getirdi.
Karahasanoğlu yazısında, “Bir seçmeni, isminde “halk” sözü olan partinin genel merkez binasına almamış olurlar.. Natürel ki latife yapıyorum.. Randevu almadan nereye gideyim? Nasıl gideyim? Niçin gideyim? Adama “manyak mısın” diye sormazlar mı? “Burası yol geçen hanı mı?” demezler mi? İşin esprisi bir yana.. TÜİK’e baskın düzenleyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Akit’e mensup muhabirleri de, Ankara Temsilcisini de CHP Genel Merkezi’nin kapısından içeri, birebir vakitte tüm basın mensuplarını davet ettikleri görüşmede bile sokmadıklarını hatırlatsam, ne dersiniz? Akit’in muhabirlerini bile sokmadıkları CHP binasına, artık onlarca ceza ve tazminat davası açtıkları beni mi sokacaklar?” sözünü kullandı.
Karahasanoğlu şu tabirleri kullandı:
“Ama bir hayal kuralım.. Haftada yedi gün çalışan Tayyip Erdoğan’ın koltuğuna göz diken Kemal Kılıçdaroğlu’nun, pazar günü CHP Genel Merkezi’ne gelip gelmediğini sorgulamakla başlayıp.. Sahiden CHP Genel Merkezi’nden içeri girebilsem, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşebilsem, kendisine soracağım soruları sıralayayım.. Hakikaten Kemal beyefendi ile görüşebilsem.. En başta.. Mahalli seçimler öncesinde verdiği namus kelamından başlardım..”
Alıntıdır