Hekimlerden “erken teşhis hayat kurtarır” uyarısı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi Tıbbi Onkoloji Bilim Kolu Lideri Öğretim Üyesi Dr. Umut Çakıroğlu ile İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Demirkol, kanser hastalıklarında erken teşhisin epey kıymetli olduğunu, vaktinde yapılan tedaviyle biroldukca kişinin sıhhatine kavuştuğunu belirtti.
Çakıroğlu, kanserin olağan ömür döngüsünde olan bir hücrede meydana gelen genetik mutasyon kararı hücrenin denetimsiz bir biçimde bölünmesiyle sonuçlanan hastalık olduğunu söylemiş oldu.
Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) bilgilerine göre 2020 yılında 19,3 milyon kişinin kanser tanısı aldığını, bu sayının 2040 yılında 30,2 milyona çıkmasının beklendiğini belirten Çakıroğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’de 2020’de 234 bin kişi kanser tanısı aldı. 2040’da kanser tanısı alan hastası sayısının 393 bine çıkacağı kestirim ediliyor. Kanser, dünya çapında vefat istatistiklerinde önde gelen bir niye. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon hastalıkları hala vefat niçinleri içinde birinci sırada yer alıyor. Gelişmiş ülkelerde de kanser iskemik kalp hastalıklarını geçerek birinci vefat sebebi olmuştur. DSÖ bilgilerine göre 2020 yılında dünyada yaklaşık 10 milyon vefatın kanser niçiniyle olduğu biliniyor. Bu da her 6 vefattan 1’inin kanser kaynaklı olduğu manası taşıyor.” dedi.
2020 yılında en sık teşhis konulan kanser hadiselerinin göğüs, akciğer, kolorektal, prostat, melanom dışı cilt ve mide kanserleri çeşidi olduğunu aktaran Çakıroğlu, vefat niçinleri içinde akciğer kanserinin 1,8 milyonla hala birinci sırada yer aldığını bunu 916 binle kolorektal, 830 binle karaciğer, 769 binle mide ve 685 binle göğüs kanserlerinin izlediği bilgisini paylaştı.
Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu söz eden Çakıroğlu, şunları kaydetti:
“Risk faktörlerinden kaçınılarak ve mevcut delile dayalı tedbire stratejileri uygulanarak kanserlerin yüzde 30 ila yüzde 50’si şu an önlenebilir. Biroldukça kanserin erken teşhis edilmesi ve uygun biçimde tedavi edilmesi düzgünleşme bahtını yükseltiyor. Sigara kullanmamak, sağlıklı beden tartısının korunması, taze meyve ve zerzevatları içeren beslenme, nizamlı fizikî aktivite, alkol tüketimini azaltmak ya da kullanmamak, enfeksiyöz niçinli kanserlere karşı aşı olmak, ultraviyole ışınıma maruz kalmamak, dış ve iç yer hava kirliliğine maruziyetin azaltılmasıyla iyonize ışınıma mesleksel maruziyetin en aza indirilmesi kanserden korunma yolları olarak sıralanabilir. Bireylerin nizamlı olarak kanser taramalarını yaptırmaları erken tanıyı mümkün kılıyor. Sıhhat Bakanlığının uyguladığı göğüs, rahim ağzı ve kolorektal kanser tarama programları var. Bireylerin taramalar için aile doktorlarıyla görüşmeleri ehemmiyet arz ediyor. Erken teşhisin hayat kurtardığı unutulmamalı.”
“Biroldukca kişi kanserden kurtuldu”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Demirkol ise uzun vadeli öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı üzere semptomları olanların kesinlikle bir uzmana görünmesi gerektiğini aktardı.
İleri görüntüleme formlarının yaygınlaşmasıyla kanser tiplerine daha erken teşhis konduğunu bunun da tedaviyi kolaylaştırdığını lisana getiren Demirkol, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Kovid-19 salgınının birinci vakit içinderında kimi hastalar şikayetleri bulunmasına karşın hastanelere başvurmuyordu. Aşının yaygınlaşması, toplumsal bağışıklığının artması, vatandaşların bilinçlenmesiyle son vakit içinderda hastanelere başvuran hasta sayısında artış var. Kendi polikliniğimizde erken evrede kansere yakalanan biroldukca hastayı ameliyata yönlendirdik. Biroldukca kişi bu türlü kanserden kurtuldu. Kanser tedavisi olan hastalar kemoterapi, radyoterapi üzere süreçlerini devlet ve üniversite hastanelerinde fiyatsız bir biçimde alıyor. Semptomları olanların kesinlikle bir uzmana görünmesi gerekiyor.”
AA / Emre Ilıkan – Şimdiki
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Dursun Odabaş, Tıp Merkezi, Kanser, Aktüel, Haberler
Alıntıdır
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi Tıbbi Onkoloji Bilim Kolu Lideri Öğretim Üyesi Dr. Umut Çakıroğlu ile İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Demirkol, kanser hastalıklarında erken teşhisin epey kıymetli olduğunu, vaktinde yapılan tedaviyle biroldukca kişinin sıhhatine kavuştuğunu belirtti.
Çakıroğlu, kanserin olağan ömür döngüsünde olan bir hücrede meydana gelen genetik mutasyon kararı hücrenin denetimsiz bir biçimde bölünmesiyle sonuçlanan hastalık olduğunu söylemiş oldu.
Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) bilgilerine göre 2020 yılında 19,3 milyon kişinin kanser tanısı aldığını, bu sayının 2040 yılında 30,2 milyona çıkmasının beklendiğini belirten Çakıroğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’de 2020’de 234 bin kişi kanser tanısı aldı. 2040’da kanser tanısı alan hastası sayısının 393 bine çıkacağı kestirim ediliyor. Kanser, dünya çapında vefat istatistiklerinde önde gelen bir niye. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon hastalıkları hala vefat niçinleri içinde birinci sırada yer alıyor. Gelişmiş ülkelerde de kanser iskemik kalp hastalıklarını geçerek birinci vefat sebebi olmuştur. DSÖ bilgilerine göre 2020 yılında dünyada yaklaşık 10 milyon vefatın kanser niçiniyle olduğu biliniyor. Bu da her 6 vefattan 1’inin kanser kaynaklı olduğu manası taşıyor.” dedi.
2020 yılında en sık teşhis konulan kanser hadiselerinin göğüs, akciğer, kolorektal, prostat, melanom dışı cilt ve mide kanserleri çeşidi olduğunu aktaran Çakıroğlu, vefat niçinleri içinde akciğer kanserinin 1,8 milyonla hala birinci sırada yer aldığını bunu 916 binle kolorektal, 830 binle karaciğer, 769 binle mide ve 685 binle göğüs kanserlerinin izlediği bilgisini paylaştı.
Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu söz eden Çakıroğlu, şunları kaydetti:
“Risk faktörlerinden kaçınılarak ve mevcut delile dayalı tedbire stratejileri uygulanarak kanserlerin yüzde 30 ila yüzde 50’si şu an önlenebilir. Biroldukça kanserin erken teşhis edilmesi ve uygun biçimde tedavi edilmesi düzgünleşme bahtını yükseltiyor. Sigara kullanmamak, sağlıklı beden tartısının korunması, taze meyve ve zerzevatları içeren beslenme, nizamlı fizikî aktivite, alkol tüketimini azaltmak ya da kullanmamak, enfeksiyöz niçinli kanserlere karşı aşı olmak, ultraviyole ışınıma maruz kalmamak, dış ve iç yer hava kirliliğine maruziyetin azaltılmasıyla iyonize ışınıma mesleksel maruziyetin en aza indirilmesi kanserden korunma yolları olarak sıralanabilir. Bireylerin nizamlı olarak kanser taramalarını yaptırmaları erken tanıyı mümkün kılıyor. Sıhhat Bakanlığının uyguladığı göğüs, rahim ağzı ve kolorektal kanser tarama programları var. Bireylerin taramalar için aile doktorlarıyla görüşmeleri ehemmiyet arz ediyor. Erken teşhisin hayat kurtardığı unutulmamalı.”
“Biroldukca kişi kanserden kurtuldu”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Demirkol ise uzun vadeli öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı üzere semptomları olanların kesinlikle bir uzmana görünmesi gerektiğini aktardı.
İleri görüntüleme formlarının yaygınlaşmasıyla kanser tiplerine daha erken teşhis konduğunu bunun da tedaviyi kolaylaştırdığını lisana getiren Demirkol, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Kovid-19 salgınının birinci vakit içinderında kimi hastalar şikayetleri bulunmasına karşın hastanelere başvurmuyordu. Aşının yaygınlaşması, toplumsal bağışıklığının artması, vatandaşların bilinçlenmesiyle son vakit içinderda hastanelere başvuran hasta sayısında artış var. Kendi polikliniğimizde erken evrede kansere yakalanan biroldukca hastayı ameliyata yönlendirdik. Biroldukca kişi bu türlü kanserden kurtuldu. Kanser tedavisi olan hastalar kemoterapi, radyoterapi üzere süreçlerini devlet ve üniversite hastanelerinde fiyatsız bir biçimde alıyor. Semptomları olanların kesinlikle bir uzmana görünmesi gerekiyor.”
AA / Emre Ilıkan – Şimdiki
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Dursun Odabaş, Tıp Merkezi, Kanser, Aktüel, Haberler
Alıntıdır