Bakan Varank: Yarışta Cağaloğlu Anadolu Lisesi grubu beni hayretler içerisinde bıraktı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TEKNOFEST ve gündemde yer alan bahislere ait olarak Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulundu.
TEKNOFEST için “Eylül ayını teknoloji ayına dönüştürmek için yaptığımız harika bir aktiflik. 2018 yılında başladığımızda bir ilgi olacağını bekliyorduk ancak sahiden bu kadar ilginin olacağını, hem müracaatları hem vatandaşların teveccühünün bu biçimde katlanarak artacağını düşünmüyorduk” diyen Varank, şu biçimde devam etti:
“TEKNOFEST şu anda dünyanın 1 numaralı uzay, havacılık ve teknoloji şenliği. İki ayaktan oluşuyor. Bir tanesi ‘teknoloji yarışları‘ dediğimiz, geleceğin trendlerine yönelik gençlere dönük müsabakalar. İkincisi ise bugün Atatürk Havalimanı’nda yaptığımız üzere havacılık şovları, yerli ve ulusal mamüllerin sergilenmesi, çocuklara dönük teknolojik atölye faaliyetlerinin yapıldığı bir şenlik.
Hakikaten hem ilgiden hem çocuklarımızın gözlerindeki o heyecanı, o ışığı görmekten mutluyuz. En değerli yatırım beşere yapılan yatırımdır. Biz Türkiye’yi ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ışığında, yalnızca teknolojiyi kullanan bir ülke değil, teknolojiyi geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke pozisyonuna getirmek istiyoruz. Bunu yapmanın yolu da beşere yatırım yapmaktan geçiyor.
İşte biz de TEKNOFEST’le hem çocuklarımızı, teknoloji yarışlarıyla geleceğin trendlerine hazırlıyoruz hem de gençleri birebir vakitte ailelerini burada konuk ederek Türkiye’nin neler başarabildiğini onlara gösteriyoruz.
Türkiye’de neler başarıldığını bakılırsan, o özgüveni yakalayan gençler de epey daha büyük işlere imza atacaklar. Şayet Türkiye bir muvaffakiyet kıssası yazacaksa o gençlerimiz yardımıyla yazacak. aslına bakarsan müsabakaları izlediğinizde hayran kalıyorsunuz.
‘O araç otonom bir biçimde gitti ve yerini buldu’
İnsansız su altı sistemleri müsabakasında Cağaloğlu Anadolu Lisesi grubu beni hayretler içerisinde bıraktı. Yaptıkları robot, yazdıkları algoritmalar… Oyunun içerisinde kuralları değiştirdik, kalenin yerini değiştirdik. bir daha o araç otonom bir biçimde gitti ve yerini buldu. Bunlar daha lise öğrencileri. Onları gördüğümüzde biz geleceğimiz ismine kendimizi inançta hissediyoruz. Biz TEKNOFEST’i büyüterek devam ettireceğiz. Hem paydaşlarımızı artıracağız hem teknoloji yarışlarının çeşitlerini ve sayısını artıracağız. bununla birlikte bunu bir memleketler arası tertip, marka haline getireceğiz.”
Sohbetin devamında Hürriyet muhabiri Burak Taşçı’nın yönelttiği sorular ve Varank’ın bunlara verdiği karşılıklar şu biçimde:
‘Türkiye üreterek büyüyor’
– Türkiye iktisadı kuvvetli büyümesini sanayi üretimindeki artış, ihracattaki kuvvetli duruşla gerçekleştirmeye devam ediyor. Yüzde 21.7’lik büyüme ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Türkiye şu anda epeyce sağlıklı bir biçimde büyüyor diyebiliriz. Zira büyümenin alt kalemlerine baktığımızda ihracattan, yatırımlardan gelen büyük bir hisse var. Sanayi üretimi önemli bir biçimde devam ediyor. Firmalarımızın siparişlerine baktığımızda yurt dışı talebin kesilmediğini görüyoruz.
ötürüsı ile ‘Türkiye üreterek büyüyor’ diyebiliriz. Üreterek büyüme kıymetli ancak ürettiğiniz mamüllerin katma kıymeti ve teknoloji düzeyleri de epeyce kıymetli. İşte biz Türkiye’yi daha katma bedelli eserler üreten, daha verimli üretim yapabilen ve tabi ki yüksek teknolojili eserler üretip ihraç edebilen bir ülke pozisyonuna getirmek istiyoruz.
Son devirde savunma endüstrisinde yakaladığımız muvaffakiyetin örneklerini sivil alanlardaki endüstride de bakılırsabiliyoruz. Ülkemiz bu sene inşallah bir aksilik şayet olmazsa 210 milyar doların üzerinde ihracatı yakalayacak bir ülke pozisyonuna gelecek.
Öncü göstergeler bunun devam edeceğini gösteriyor. Tabi bu önemli bir sayı. Pandemi periyodunda ülkemiz fazlaca stratejik bir pozisyona geldi. Uzak Doğu’da daha inançsız tedarikçilerle çalışan küresel markalar kendilerine yeni ortaklar, yeni tedarikçiler arıyorlar. Türkiye bu alanda öne çıkan bir ülke olarak karşımızda duruyor. Biz pandemi periyodunda dahi aldığımız önlemlerle üretimin durmasını engelledik. Firmalarımız siparişlerini yetiştirebildiler. Uzak Doğu’daki ülkeler telefona dahi bakmazken bizim ülkemizde firmalar siparişlerini hazırladılar, ulaştırmak için lojistik her türlü imkanı kullandılar.
Ve lojistik maliyetlerdeki artışlarına, AB’nin en büyük ihracat pazarımız pozisyonuna baktığımızda, Amerika’da yükselen ihracat kalemlerine baktığımızda Türkiye hakikat yolda ilerliyor diyebiliriz. Pandemi periyodunu biz bu manada üretim açısından bir baht olarak görmemiz lazım.
Madem küresel markalar yeni tedarikçiler arıyorlar bizim de bu manada kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Gündelik hasılatlarla değil bundan daha sonra 10-15 yıllık kontratlarla önemli ihracat muahedeleri ile yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Firmalarımızda bu şuur var. Ve yüksek teknoloji geliştiren işlerde de AR-GE’ye yaptığımız yatırım yardımıyla firmalarımız bunu farkındalığı içerisinde. İnovasyona ve AR-GE’ye yatırım yapıyorlar. Ve bu sayede de fazlaca daha katma kıymetli eserler geliştirip satabiliyorlar. İnşallah önümüzdeki periyotta de Türkiye iktisadı sağlıklı biçimde büyümeye devam edecek.
Yerli aşı çalışmasındaki gelişmeler
– Yerli aşının birinci gönüllülerinden biri oldunuz. Yerli aşı ne vakit uygulanabilecek?
Şu anda faz etabına geçmiş, insan deneyleri devam eden iki tane yerli aşı çalışması var. Bir tanesi Turkovac, inaktif aşı adayı. Orada Faz 3 çalışmaları şu anda devam ediyor. Bir tanesi de benim gönüllüsü olduğum VLP aşısı… Virüs gibisi parçacıklara dayalı çok inovatif protein temelli bir aşı çeşidi. Ben olağan olarak aşımı olduktan daha sonra antikor ölçümleri yaptım. Tabi burada bunları açıklamak aşı gönüllüsü olmanın etik kuralları ile bağdaşmıyor.
Bir sayı verme durumum yok ancak rastgele bir zahmet yok. Çalışmalarımız başarılı bir biçimde devam ediyor. Faz-2 inşallah yakın bir vakitte neticelenirse Sıhhat Bakanlığı’mızın öncülüğünde VLP aşısında da biz Faz-3’e geçmek ve sonrasındasında acil kullanım onayı almak istiyoruz. Faz-3 evresinde Sıhhat Bakanlığı’mız, TİTCK, TÜSEB ile bir arada inşallah bu aşıyı da yeni bir teknoloji olarak hem Türkiye’nin birebir vakitte insanlığın hizmetine sunacaktır diye düşünüyorum.
Yerli arabayla ilgili çalışmalar
– Türkiye’nin Arabası Teşebbüs Grubu’nun fabrika inşaatı son hız devam ediyor. TOGG’da yeni sürprizler olacak mıdır, son durum nedir?
Şu anda 2022’nin son çeyreğinde banttan indirilmek üzere bütün çalışmalar devam ediyor. Fabrika inşaatları devam ediyor. Tabi piyasaya sunmak biraz pazarlama vilayet ilgili bir konu fakat 2019 yılının sonunda söylemiş olduğimiz üzere fabrika inşaatı şu anda epeyce süratli bir biçimde devam ediyor. İnşallah Türkiye’nin arabası 2022 yılının son çeyreğinde seri üretim bandından çıkacak.
– 1 milyon yazılımcı konusunda kanılarınız nelerdir? Meyvelerini alabildik mi?
Yazılım hususu kıymetli bir konu. Türkiye’de önemli bir yazılımcı açığı var. Biz burada hem BTK ile hem Hazine ve Maliye Bakanlığı ile tıpkı vakitte biz bakanlık olarak farklı farklı programlar geliştirdik ve uyguluyoruz. Burada maksat kendi yazılımcı sayımızı artırabilmek.
Türkiye’de bilhassa milletlerarası standartlarda yazılımcılar çıkarabilmek. Dediğim üzere fazlaca farklı programlar uygulanıyor. Biz Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı ile dirsek teması içerisindeyiz. Bizim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak uyguladığımız yenilikçi metotlar var. Geçen gün açılışını yaptık. Yeni kuşak kodlama okulu diyebileceğimiz Ekol 42 diye bir yazılım okulu açtık. Burada öğrenciler oyunlaştırılmış proje bazlı bir öğrenme metoduyla hiç bir öğretmen olmadan, öğrenciler birbirlerinden öğrenerek ve büsbütün bilgisayar ile etkileşim halinde yazılım öğreniyorlar.
Çok başarılı sonuçlar elde ediliyor. Ekol 42 mezunlarının 3 yıllık okul daha sonrasında yüzde 100’ünün yurt haricinde işe girdiğini biliyoruz. Yurt haricinde örnekleri hayli başarılı. İnşallah biz Türkiye’de de bu tip okulları yaygınlaştırmak istiyoruz. Açık kaynak kod platformunu oluşturduk. Burada da açık kaynak kodlu yazılımlarla Türkiye’de hem kendi ulusal yazılımlarımızı hem geliştirmeye çalışıyoruz bununla birlikte yazılımcı sayımızı artırmaya çalışıyoruz. İnşallah yazılımcı sayımızı önümüzdeki periyotta bu tip farklı uygulamalarla artırmış olacağız.
Alıntıdır
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TEKNOFEST ve gündemde yer alan bahislere ait olarak Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulundu.
TEKNOFEST için “Eylül ayını teknoloji ayına dönüştürmek için yaptığımız harika bir aktiflik. 2018 yılında başladığımızda bir ilgi olacağını bekliyorduk ancak sahiden bu kadar ilginin olacağını, hem müracaatları hem vatandaşların teveccühünün bu biçimde katlanarak artacağını düşünmüyorduk” diyen Varank, şu biçimde devam etti:
“TEKNOFEST şu anda dünyanın 1 numaralı uzay, havacılık ve teknoloji şenliği. İki ayaktan oluşuyor. Bir tanesi ‘teknoloji yarışları‘ dediğimiz, geleceğin trendlerine yönelik gençlere dönük müsabakalar. İkincisi ise bugün Atatürk Havalimanı’nda yaptığımız üzere havacılık şovları, yerli ve ulusal mamüllerin sergilenmesi, çocuklara dönük teknolojik atölye faaliyetlerinin yapıldığı bir şenlik.
Hakikaten hem ilgiden hem çocuklarımızın gözlerindeki o heyecanı, o ışığı görmekten mutluyuz. En değerli yatırım beşere yapılan yatırımdır. Biz Türkiye’yi ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ışığında, yalnızca teknolojiyi kullanan bir ülke değil, teknolojiyi geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke pozisyonuna getirmek istiyoruz. Bunu yapmanın yolu da beşere yatırım yapmaktan geçiyor.
İşte biz de TEKNOFEST’le hem çocuklarımızı, teknoloji yarışlarıyla geleceğin trendlerine hazırlıyoruz hem de gençleri birebir vakitte ailelerini burada konuk ederek Türkiye’nin neler başarabildiğini onlara gösteriyoruz.
Türkiye’de neler başarıldığını bakılırsan, o özgüveni yakalayan gençler de epey daha büyük işlere imza atacaklar. Şayet Türkiye bir muvaffakiyet kıssası yazacaksa o gençlerimiz yardımıyla yazacak. aslına bakarsan müsabakaları izlediğinizde hayran kalıyorsunuz.
‘O araç otonom bir biçimde gitti ve yerini buldu’
İnsansız su altı sistemleri müsabakasında Cağaloğlu Anadolu Lisesi grubu beni hayretler içerisinde bıraktı. Yaptıkları robot, yazdıkları algoritmalar… Oyunun içerisinde kuralları değiştirdik, kalenin yerini değiştirdik. bir daha o araç otonom bir biçimde gitti ve yerini buldu. Bunlar daha lise öğrencileri. Onları gördüğümüzde biz geleceğimiz ismine kendimizi inançta hissediyoruz. Biz TEKNOFEST’i büyüterek devam ettireceğiz. Hem paydaşlarımızı artıracağız hem teknoloji yarışlarının çeşitlerini ve sayısını artıracağız. bununla birlikte bunu bir memleketler arası tertip, marka haline getireceğiz.”
Sohbetin devamında Hürriyet muhabiri Burak Taşçı’nın yönelttiği sorular ve Varank’ın bunlara verdiği karşılıklar şu biçimde:
‘Türkiye üreterek büyüyor’
– Türkiye iktisadı kuvvetli büyümesini sanayi üretimindeki artış, ihracattaki kuvvetli duruşla gerçekleştirmeye devam ediyor. Yüzde 21.7’lik büyüme ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Türkiye şu anda epeyce sağlıklı bir biçimde büyüyor diyebiliriz. Zira büyümenin alt kalemlerine baktığımızda ihracattan, yatırımlardan gelen büyük bir hisse var. Sanayi üretimi önemli bir biçimde devam ediyor. Firmalarımızın siparişlerine baktığımızda yurt dışı talebin kesilmediğini görüyoruz.
ötürüsı ile ‘Türkiye üreterek büyüyor’ diyebiliriz. Üreterek büyüme kıymetli ancak ürettiğiniz mamüllerin katma kıymeti ve teknoloji düzeyleri de epeyce kıymetli. İşte biz Türkiye’yi daha katma bedelli eserler üreten, daha verimli üretim yapabilen ve tabi ki yüksek teknolojili eserler üretip ihraç edebilen bir ülke pozisyonuna getirmek istiyoruz.
Son devirde savunma endüstrisinde yakaladığımız muvaffakiyetin örneklerini sivil alanlardaki endüstride de bakılırsabiliyoruz. Ülkemiz bu sene inşallah bir aksilik şayet olmazsa 210 milyar doların üzerinde ihracatı yakalayacak bir ülke pozisyonuna gelecek.
Öncü göstergeler bunun devam edeceğini gösteriyor. Tabi bu önemli bir sayı. Pandemi periyodunda ülkemiz fazlaca stratejik bir pozisyona geldi. Uzak Doğu’da daha inançsız tedarikçilerle çalışan küresel markalar kendilerine yeni ortaklar, yeni tedarikçiler arıyorlar. Türkiye bu alanda öne çıkan bir ülke olarak karşımızda duruyor. Biz pandemi periyodunda dahi aldığımız önlemlerle üretimin durmasını engelledik. Firmalarımız siparişlerini yetiştirebildiler. Uzak Doğu’daki ülkeler telefona dahi bakmazken bizim ülkemizde firmalar siparişlerini hazırladılar, ulaştırmak için lojistik her türlü imkanı kullandılar.
Ve lojistik maliyetlerdeki artışlarına, AB’nin en büyük ihracat pazarımız pozisyonuna baktığımızda, Amerika’da yükselen ihracat kalemlerine baktığımızda Türkiye hakikat yolda ilerliyor diyebiliriz. Pandemi periyodunu biz bu manada üretim açısından bir baht olarak görmemiz lazım.
Madem küresel markalar yeni tedarikçiler arıyorlar bizim de bu manada kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Gündelik hasılatlarla değil bundan daha sonra 10-15 yıllık kontratlarla önemli ihracat muahedeleri ile yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Firmalarımızda bu şuur var. Ve yüksek teknoloji geliştiren işlerde de AR-GE’ye yaptığımız yatırım yardımıyla firmalarımız bunu farkındalığı içerisinde. İnovasyona ve AR-GE’ye yatırım yapıyorlar. Ve bu sayede de fazlaca daha katma kıymetli eserler geliştirip satabiliyorlar. İnşallah önümüzdeki periyotta de Türkiye iktisadı sağlıklı biçimde büyümeye devam edecek.
Yerli aşı çalışmasındaki gelişmeler
– Yerli aşının birinci gönüllülerinden biri oldunuz. Yerli aşı ne vakit uygulanabilecek?
Şu anda faz etabına geçmiş, insan deneyleri devam eden iki tane yerli aşı çalışması var. Bir tanesi Turkovac, inaktif aşı adayı. Orada Faz 3 çalışmaları şu anda devam ediyor. Bir tanesi de benim gönüllüsü olduğum VLP aşısı… Virüs gibisi parçacıklara dayalı çok inovatif protein temelli bir aşı çeşidi. Ben olağan olarak aşımı olduktan daha sonra antikor ölçümleri yaptım. Tabi burada bunları açıklamak aşı gönüllüsü olmanın etik kuralları ile bağdaşmıyor.
Bir sayı verme durumum yok ancak rastgele bir zahmet yok. Çalışmalarımız başarılı bir biçimde devam ediyor. Faz-2 inşallah yakın bir vakitte neticelenirse Sıhhat Bakanlığı’mızın öncülüğünde VLP aşısında da biz Faz-3’e geçmek ve sonrasındasında acil kullanım onayı almak istiyoruz. Faz-3 evresinde Sıhhat Bakanlığı’mız, TİTCK, TÜSEB ile bir arada inşallah bu aşıyı da yeni bir teknoloji olarak hem Türkiye’nin birebir vakitte insanlığın hizmetine sunacaktır diye düşünüyorum.
Yerli arabayla ilgili çalışmalar
– Türkiye’nin Arabası Teşebbüs Grubu’nun fabrika inşaatı son hız devam ediyor. TOGG’da yeni sürprizler olacak mıdır, son durum nedir?
Şu anda 2022’nin son çeyreğinde banttan indirilmek üzere bütün çalışmalar devam ediyor. Fabrika inşaatları devam ediyor. Tabi piyasaya sunmak biraz pazarlama vilayet ilgili bir konu fakat 2019 yılının sonunda söylemiş olduğimiz üzere fabrika inşaatı şu anda epeyce süratli bir biçimde devam ediyor. İnşallah Türkiye’nin arabası 2022 yılının son çeyreğinde seri üretim bandından çıkacak.
– 1 milyon yazılımcı konusunda kanılarınız nelerdir? Meyvelerini alabildik mi?
Yazılım hususu kıymetli bir konu. Türkiye’de önemli bir yazılımcı açığı var. Biz burada hem BTK ile hem Hazine ve Maliye Bakanlığı ile tıpkı vakitte biz bakanlık olarak farklı farklı programlar geliştirdik ve uyguluyoruz. Burada maksat kendi yazılımcı sayımızı artırabilmek.
Türkiye’de bilhassa milletlerarası standartlarda yazılımcılar çıkarabilmek. Dediğim üzere fazlaca farklı programlar uygulanıyor. Biz Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı ile dirsek teması içerisindeyiz. Bizim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak uyguladığımız yenilikçi metotlar var. Geçen gün açılışını yaptık. Yeni kuşak kodlama okulu diyebileceğimiz Ekol 42 diye bir yazılım okulu açtık. Burada öğrenciler oyunlaştırılmış proje bazlı bir öğrenme metoduyla hiç bir öğretmen olmadan, öğrenciler birbirlerinden öğrenerek ve büsbütün bilgisayar ile etkileşim halinde yazılım öğreniyorlar.
Çok başarılı sonuçlar elde ediliyor. Ekol 42 mezunlarının 3 yıllık okul daha sonrasında yüzde 100’ünün yurt haricinde işe girdiğini biliyoruz. Yurt haricinde örnekleri hayli başarılı. İnşallah biz Türkiye’de de bu tip okulları yaygınlaştırmak istiyoruz. Açık kaynak kod platformunu oluşturduk. Burada da açık kaynak kodlu yazılımlarla Türkiye’de hem kendi ulusal yazılımlarımızı hem geliştirmeye çalışıyoruz bununla birlikte yazılımcı sayımızı artırmaya çalışıyoruz. İnşallah yazılımcı sayımızı önümüzdeki periyotta bu tip farklı uygulamalarla artırmış olacağız.
Alıntıdır