Babacan: Metin Gürcan hakkında isnat edilen suçlamanın yasal ögelerinin oluşmadığı fazlaca açıktır
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık kıymetlendirme toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Babacan yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
‘Hasarı Merkez Bankası döviz satarak gideremez’
“Sadece döviz satışı yoluyla kuru denetim etmesi mümkün değildir. Şayet mümkün olsa 1 Ocak 2019’dan 30 Eylül 2020’ye kadarki 21 aylık mühlet içerisinde 130 milyar dolarlık rezervi cayır cayır satan Merkez Bankası kuru denetim edebilirdi. Cumhurbaşkanı’nın ürettiği, ‘Benim tezim’ diye ortaya koyduğu modelin hasarını Merkez Bankası döviz satarak gideremez. bir süre daha sonra eksi 50 milyar dolarlık net rezervin eksi 60’a, eksi 70’e indiğini goreceğiz. kararı bu. Havuzun tabanı delik, su dökerek havuzu doldurmaya çalışıyorlar.
‘6 sıfırın atılması sorumluluğum altında gerçekleştirilen bir reformdur’
6 sıfırın atılması, benim sorumluluğum altında, o gün bağımsız olan Merkez Bankası ile Hazine Müsteşarlığı’nın ortak çalışması kararı gerçekleştirilen bir ıslahattır. Paradan altı sıfırın atılacağını Türkiye benden duydu. Talimat Erdoğan’dan gelse, bunu duyurma fırsatını, bu büyük muştuyu halkına verme fırsatını hiç kaçırır mı? Yeni paraları tanıtma merasimini Merkez Bankası’nda yaptık, Sayın Erdoğan’ı da o merasime davet ettik. Bugün paradan altı sıfır atma üzere bir operasyon olsa, bunun yeri Külliye olur. Kaçırılır mı bu biçimde bir fırsat?
‘Gerçekten anlasalardı bu vahim yanılgıları yapmazdı’
Ekonomik kararların altında benim imzam var, diyor. O günkü Merkez Bankası bağımsız… Kararlarının altında başbakanın imzası olmaz. Merkez Bankası’nın bağımlı olması son birkaç yıllık süreç. esasen o günlerde muvaffakiyetin nasıl elde edildiğini, ulusal gelirin 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara, ihracatımızın 36 milyar dolardan 132 milyar dolara nasıl çıktığını sahiden anlasaydı bugün bu vahim yanılgıları yapmazlardı. niye bizler ayrıldıktan daha sonra iktisat tepetaklak yuvarlanıyor? ‘Benim imzam var’ diyor, şu an yine kendi imzası var. Kalem tıpkı, imza tıpkı. Atsın o imzayı.
‘Kimse dalgalı kur diyerek dalga geçmesin’
Ne diyorlar? ‘Dalgalı kur’. Bunun ismi dalga falan değil. Dalgalı kur söylemiş olduğiniz iner çıkar, aşağı üst dalgalanır. halbuki son üç aydır dolar kuru daima artıyor. Kimse şu andaki döviz kuruna dalgalı kur diyerek bu milletle dalgasını geçmesin.
‘Kredi kartında yüzde 28 faiz işliyor, nerede düşük faiz?’
Bankalar bu sabah müşterilerine bir bilgi notu gönderdi. ‘Kredi kartı faizi aylık %1,80, gecikme faizi %2,10’dur. Yıllık bileşik faiz, kredi kartında gününde minimum ödemeyi yapıp da başkasında gününde öderseniz %23,87 faiz işliyor. Son ödeme gününü kaçırırsanız yüzde 28 faiz işliyor. Hani nerede düşük faiz? Hani nerede faizle savaşma?
‘Her kararlıyız deyişinde enflasyon artmış’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dört yıldır verdiği enflasyonu düşürme bildirileri eşliğinde, TÜİK’in yayınladığı enflasyonun dört yılda yüzde 11,72’den yüzde 19,89’a yükselişini yayınlayan Babacan kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
Art geriye, ‘Tek haneye düşürmekte kararlıyız’ diyor. 2017’de başlamış, 2021 bitiyor. Neredeyse dört yıl geçmiş fakat inmiyor. Bugün de ‘Bugün çıkar, yarın iner’ demiş. İnmiyor. Sayın Erdoğan sanki bu kadar kararlı olmasa mı? Her ‘Kararlıyız’ deyişinde enflasyon artmış.
‘Bu kadar hakareti yutup, kol kola girenlerden olmayız’
Sayın Bahçeli, dün hakaret ettikleriyle, bugün kol kola. İşte bunun için ciddiye almıyoruz. Artık bize edep hudutlarının epeyce ötesinde laflar ediyor. Lakin haberi olsun, biz o hakaret ettiği diğerlerine benzemeyiz. Bu kadar hakareti işitip, yutup, daha sonra da kendisiyle kol kola girenlerden olmayız.
‘Sayın Bahçeli, gösterdiğimiz görüntüler sizin eseriniz’
Sayın Bahçeli farkında mısınız bilmiyorum ancak gösterdiğim o kongrelerimizde gösterdiğimiz görüntüler sizin yapıtınız. O imajların hepsinde sizin de imzanız var. Zira ortaksınız. Nasıl ki 2001 yılında, başbakanlık önüne müellif kasa fırlatıldığında iktidarın ortağı idiyseniz, bugünkü krizi çıkaran, ekmek kuyruklarının, akaryakıt kuyruklarının müsebbibi olan iktidarın da bir daha ortağısınız. Marketlerdeki tek un alma, tek yağ alma üzere 70’li senelerdan çıkıp gelmiş uygulamalar da sizin ortağı olduğunuz iktidarın yapıtı.
‘Gürcan’a isnat edilen suçlamanın yasal ögelerinin oluşmadığı açıktır’
Kurucu üyemiz Metin Gürcan’la ilgili son gelişmeleri kapsamlı olarak ele aldık. Sıkıntıya üç açıdan bakıp, değerlendirmeyi uygun görüyorum. Birincisi tüzel açı. Hukukçu arkadaşlarımızın ulaşabildikleri bilgiler çerçevesinde hazırlayıp, bizlere ilettiği evrakta, Metin Gürcan hakkında isnat edilen suçlamanın yasal ögelerinin oluşmadığı fazlaca açıktır. Maddede tanımladığı biçimiyle bir cürüm oluştuğuna dair somut bir kanıt ortaya konulamamıştır.
‘Bu komployu karşılıksız bırakmayacağız’
İkinci kıymetlendirme açımız, siyasi açıdır. Evrakta saklılık sonucu olmasına karşın Metin Gürcan hakkındaki tabirler ve manzaraların basın yayın organlarına servis edilerek zımnilik sonucu ihlal edilmiştir ve bir propaganda başlatılmıştır. Sayın Bahçeli’nin, Sayın Erdoğan’ın bizi amaç aldığı gün Metin Gürcan’la ilgili propaganda kampanyası başladı. Avukatlarla bile paylaşılmayan teknik takip görsellerinin basına sızdırılmasıyla, partimize yönelik kelamda bir prestij suikastına kalkışılmıştır. Partimize yönelik yapılacak her türlü komploya karşı DEVA Partisi takımları olarak dimdik ayakta olacağımızı ve asla ve asla bu komployu karşılıksız bırakmayacağımızı vurgulamak istiyorum. 8 aydır uyuyan belgeyi DEVA Partisi’nin ilgisi, dayanağı, görünürlüğü artınca mı hatırladınız?
‘Bu sürecin siyasi etik çerçevesinde de takibini sürdüreceğiz’
Üçüncü kıymetlendirme açımız ise siyasi etik. Metin Gürcan’ın açık kaynaklardan elde ettiği ayrıntıları rapora dönüştürüp, bunu geçim kaynağı haline dönüştürmesinde izlediği yol ve metot, siyasi etik unsurlar açısından da GMYK tarafınca değerlendirilmiştir. Bu mevzu, birtakım konsey üyelerimizin parti ortasında bağımsız bir kıymetlendirme süreci işletilmesi konusundaki görüşleri de dikkate alınarak çalışılacaktır. Önceliğimiz, Metin Bey’in haksız yere hürriyetinin kısıtlanmasına karşı hukuk çabamıza devam etmek, partimize yönelik siyasi taarruzları da kararlılıkla püskürtmektir. Başkası bizim iç siyasi etik problemimiz. Partimizin bir siyasi etik yönetmeliği var. Bu sürecin kendi unsurlarımız çerçevesinde takibini de sürdüreceğiz.
‘Demokratik hukuk devletini inşa edinceye kadar yılmadan yürüyeceğiz’
Metin Gürcan üzerinden algı yaratıp, aba altından sopa gösterenlere ve partimiz dahil tüm muhalefete gözdağı verenlere buradan ekmek çıkmaz. Her türlü baskı ve tehdide karşın, demokratik hukuk devletini inşa edinceye kadar, DEVA takımları olarak hiç bir şeyden korkmayacağımızı ve yılmadan, bıkmadan, usanmadan maksadımıza hakikat yürüyeceğimizi herkese hatırlatmak istiyorum. Korkutamazsınız, sindiremezsiniz, bizi bu yoldan vazgeçiremezsiniz.”
Alıntıdır
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık kıymetlendirme toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Babacan yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
‘Hasarı Merkez Bankası döviz satarak gideremez’
“Sadece döviz satışı yoluyla kuru denetim etmesi mümkün değildir. Şayet mümkün olsa 1 Ocak 2019’dan 30 Eylül 2020’ye kadarki 21 aylık mühlet içerisinde 130 milyar dolarlık rezervi cayır cayır satan Merkez Bankası kuru denetim edebilirdi. Cumhurbaşkanı’nın ürettiği, ‘Benim tezim’ diye ortaya koyduğu modelin hasarını Merkez Bankası döviz satarak gideremez. bir süre daha sonra eksi 50 milyar dolarlık net rezervin eksi 60’a, eksi 70’e indiğini goreceğiz. kararı bu. Havuzun tabanı delik, su dökerek havuzu doldurmaya çalışıyorlar.
‘6 sıfırın atılması sorumluluğum altında gerçekleştirilen bir reformdur’
6 sıfırın atılması, benim sorumluluğum altında, o gün bağımsız olan Merkez Bankası ile Hazine Müsteşarlığı’nın ortak çalışması kararı gerçekleştirilen bir ıslahattır. Paradan altı sıfırın atılacağını Türkiye benden duydu. Talimat Erdoğan’dan gelse, bunu duyurma fırsatını, bu büyük muştuyu halkına verme fırsatını hiç kaçırır mı? Yeni paraları tanıtma merasimini Merkez Bankası’nda yaptık, Sayın Erdoğan’ı da o merasime davet ettik. Bugün paradan altı sıfır atma üzere bir operasyon olsa, bunun yeri Külliye olur. Kaçırılır mı bu biçimde bir fırsat?
‘Gerçekten anlasalardı bu vahim yanılgıları yapmazdı’
Ekonomik kararların altında benim imzam var, diyor. O günkü Merkez Bankası bağımsız… Kararlarının altında başbakanın imzası olmaz. Merkez Bankası’nın bağımlı olması son birkaç yıllık süreç. esasen o günlerde muvaffakiyetin nasıl elde edildiğini, ulusal gelirin 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara, ihracatımızın 36 milyar dolardan 132 milyar dolara nasıl çıktığını sahiden anlasaydı bugün bu vahim yanılgıları yapmazlardı. niye bizler ayrıldıktan daha sonra iktisat tepetaklak yuvarlanıyor? ‘Benim imzam var’ diyor, şu an yine kendi imzası var. Kalem tıpkı, imza tıpkı. Atsın o imzayı.
‘Kimse dalgalı kur diyerek dalga geçmesin’
Ne diyorlar? ‘Dalgalı kur’. Bunun ismi dalga falan değil. Dalgalı kur söylemiş olduğiniz iner çıkar, aşağı üst dalgalanır. halbuki son üç aydır dolar kuru daima artıyor. Kimse şu andaki döviz kuruna dalgalı kur diyerek bu milletle dalgasını geçmesin.
‘Kredi kartında yüzde 28 faiz işliyor, nerede düşük faiz?’
Bankalar bu sabah müşterilerine bir bilgi notu gönderdi. ‘Kredi kartı faizi aylık %1,80, gecikme faizi %2,10’dur. Yıllık bileşik faiz, kredi kartında gününde minimum ödemeyi yapıp da başkasında gününde öderseniz %23,87 faiz işliyor. Son ödeme gününü kaçırırsanız yüzde 28 faiz işliyor. Hani nerede düşük faiz? Hani nerede faizle savaşma?
‘Her kararlıyız deyişinde enflasyon artmış’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dört yıldır verdiği enflasyonu düşürme bildirileri eşliğinde, TÜİK’in yayınladığı enflasyonun dört yılda yüzde 11,72’den yüzde 19,89’a yükselişini yayınlayan Babacan kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
Art geriye, ‘Tek haneye düşürmekte kararlıyız’ diyor. 2017’de başlamış, 2021 bitiyor. Neredeyse dört yıl geçmiş fakat inmiyor. Bugün de ‘Bugün çıkar, yarın iner’ demiş. İnmiyor. Sayın Erdoğan sanki bu kadar kararlı olmasa mı? Her ‘Kararlıyız’ deyişinde enflasyon artmış.
‘Bu kadar hakareti yutup, kol kola girenlerden olmayız’
Sayın Bahçeli, dün hakaret ettikleriyle, bugün kol kola. İşte bunun için ciddiye almıyoruz. Artık bize edep hudutlarının epeyce ötesinde laflar ediyor. Lakin haberi olsun, biz o hakaret ettiği diğerlerine benzemeyiz. Bu kadar hakareti işitip, yutup, daha sonra da kendisiyle kol kola girenlerden olmayız.
‘Sayın Bahçeli, gösterdiğimiz görüntüler sizin eseriniz’
Sayın Bahçeli farkında mısınız bilmiyorum ancak gösterdiğim o kongrelerimizde gösterdiğimiz görüntüler sizin yapıtınız. O imajların hepsinde sizin de imzanız var. Zira ortaksınız. Nasıl ki 2001 yılında, başbakanlık önüne müellif kasa fırlatıldığında iktidarın ortağı idiyseniz, bugünkü krizi çıkaran, ekmek kuyruklarının, akaryakıt kuyruklarının müsebbibi olan iktidarın da bir daha ortağısınız. Marketlerdeki tek un alma, tek yağ alma üzere 70’li senelerdan çıkıp gelmiş uygulamalar da sizin ortağı olduğunuz iktidarın yapıtı.
‘Gürcan’a isnat edilen suçlamanın yasal ögelerinin oluşmadığı açıktır’
Kurucu üyemiz Metin Gürcan’la ilgili son gelişmeleri kapsamlı olarak ele aldık. Sıkıntıya üç açıdan bakıp, değerlendirmeyi uygun görüyorum. Birincisi tüzel açı. Hukukçu arkadaşlarımızın ulaşabildikleri bilgiler çerçevesinde hazırlayıp, bizlere ilettiği evrakta, Metin Gürcan hakkında isnat edilen suçlamanın yasal ögelerinin oluşmadığı fazlaca açıktır. Maddede tanımladığı biçimiyle bir cürüm oluştuğuna dair somut bir kanıt ortaya konulamamıştır.
‘Bu komployu karşılıksız bırakmayacağız’
İkinci kıymetlendirme açımız, siyasi açıdır. Evrakta saklılık sonucu olmasına karşın Metin Gürcan hakkındaki tabirler ve manzaraların basın yayın organlarına servis edilerek zımnilik sonucu ihlal edilmiştir ve bir propaganda başlatılmıştır. Sayın Bahçeli’nin, Sayın Erdoğan’ın bizi amaç aldığı gün Metin Gürcan’la ilgili propaganda kampanyası başladı. Avukatlarla bile paylaşılmayan teknik takip görsellerinin basına sızdırılmasıyla, partimize yönelik kelamda bir prestij suikastına kalkışılmıştır. Partimize yönelik yapılacak her türlü komploya karşı DEVA Partisi takımları olarak dimdik ayakta olacağımızı ve asla ve asla bu komployu karşılıksız bırakmayacağımızı vurgulamak istiyorum. 8 aydır uyuyan belgeyi DEVA Partisi’nin ilgisi, dayanağı, görünürlüğü artınca mı hatırladınız?
‘Bu sürecin siyasi etik çerçevesinde de takibini sürdüreceğiz’
Üçüncü kıymetlendirme açımız ise siyasi etik. Metin Gürcan’ın açık kaynaklardan elde ettiği ayrıntıları rapora dönüştürüp, bunu geçim kaynağı haline dönüştürmesinde izlediği yol ve metot, siyasi etik unsurlar açısından da GMYK tarafınca değerlendirilmiştir. Bu mevzu, birtakım konsey üyelerimizin parti ortasında bağımsız bir kıymetlendirme süreci işletilmesi konusundaki görüşleri de dikkate alınarak çalışılacaktır. Önceliğimiz, Metin Bey’in haksız yere hürriyetinin kısıtlanmasına karşı hukuk çabamıza devam etmek, partimize yönelik siyasi taarruzları da kararlılıkla püskürtmektir. Başkası bizim iç siyasi etik problemimiz. Partimizin bir siyasi etik yönetmeliği var. Bu sürecin kendi unsurlarımız çerçevesinde takibini de sürdüreceğiz.
‘Demokratik hukuk devletini inşa edinceye kadar yılmadan yürüyeceğiz’
Metin Gürcan üzerinden algı yaratıp, aba altından sopa gösterenlere ve partimiz dahil tüm muhalefete gözdağı verenlere buradan ekmek çıkmaz. Her türlü baskı ve tehdide karşın, demokratik hukuk devletini inşa edinceye kadar, DEVA takımları olarak hiç bir şeyden korkmayacağımızı ve yılmadan, bıkmadan, usanmadan maksadımıza hakikat yürüyeceğimizi herkese hatırlatmak istiyorum. Korkutamazsınız, sindiremezsiniz, bizi bu yoldan vazgeçiremezsiniz.”
Alıntıdır