Babacan-Davutoğlu görüşmesi bitmiş oldu: ‘İttifaklarla ilgili rastgele bir sonucumız yok’
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ı ziyaret etti.
İkili, görüşmenin akabinde ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Babacan, yaptıkları görüşmeye ait şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çoklu bir kriz ortamındayız. Hastalarda yaşanan oldukçalu organ yetmezliği üzere ülkemiz maalesef şu anda oldukcalu bir kriz ortamında. Ülkemizin ortasından geçtiği bu sıkıntı süreci değerlendirdik. Gerisinden, siyasi partiler içinde süregelen diyalog ve işbirliği süreçlerinin üzerinden geçtik. Uzunca bir müddetdir, Gelecek Partisi’nin ve DEVA Partisi’nin de ortasında olduğu 6 partiden oluşan bir kurul, bir anayasa değişikliği ve sistem değişikliği üzerinde çalışıyor.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişle ilgili aslına bakarsanız 6 partinin ortak bir iradesi vardı. Bununla ilgili hoş ve bu biçimdesine kapsamlı bir çalışmanın da çok süratli bir biçimde ilerlediğini, uygun bir noktaya geldiğini de daima birlikte görmüş olduk. Bu çalışmaların üzerinden de birliktece geçtik. Karşılıklı teyitleştik. Önümüzdeki süreçte de bir daha partilerimiz içindeki hem diyalog, istişare sürecinin birebir vakitte işbirliği süreçlerinin de hangi tarafta, nasıl gelişebileceğiyle ilgili de epey kıymetli fikir alışverişinde bulunduk”
Akabinde konuşan Davutoğlu ise şu sözleri kullandı:
“Türkiye o kadar süratli bir müddetç yaşıyor ki, neredeyse haftalık gündemlerle takip etmek ve bununla ilgili kıymetlendirme yapmak bütün bir toplumsal hayatı etkiliyor. Şu anda şayet bir teşhis koymak gerekirse, Türkiye’nin en kıymetli sıkıntısı yönetilememek. İdare krizi ile karşı karşıyayız. Yazın yangınların yayılması esnasında gösterilen idare beceriksizliği, artık de güç krizinde kendini gösterdi. Hazırlıksızlık, vizyonsuzluk, beceriksizlik ve bir daha ekonomik krizin ortasından geçtiğimiz bir devirde yapılan açıklamalar ise iktisadın en temel konularda bile nasıl bir yanlış anlayışla, yanlış zihniyetle davranıldığını ortaya koyuyor.
Artık bu görüşmelerimiz salt âlâ niyet ve nezaket görüşmelerinin ötesinde; topluma inanç hissi uyandıracak bir işbirliği tabanı oluşturmak bizim siyasi, ahlaki bir sorumluluğumuz. O bakımdan son periyotta siyasi partilerle, genel liderlerle yaptığımız görüşmeler, bu biçimde bir taban oluşması bakımından büyük ehemmiyet taşıyor. Bu istişareler devam edecek. Şu anda toplum inanç duymak istiyor. İktidara olan güvensizliğini telafi edecek tek şey, muhalefetin topluma itimat verecek bir psikolojiyi oluşturma sorumluluğudur. Bu görüşmelerimiz bu bakımdan büyük bir ehemmiyet taşıyor. Bundan daha sonra da devam edecek.
İki başkan, değerlendirmelerinin akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, ittifak konusunun hatırlatılması üzerine şu cevabı verdi:
“Siyasi başkanlar bir ortaya geliyorlarsa, ülke gündemiyle ilgili her mevzuyu konuşurlar. Ancak sorun bu değil. Otoriterleşen, yolsuzluklarla anılan ve her gün toplumsal itimadını yitiren iktidar karşısında muhalefetin daima birlikte temel prensipler, temel yaklaşımlar çerçevesinde görüşmelerini artırmaları lazım. Türkiye her an seçim ortamına girebilir. Bu, bu Haziran da olabilir, Ekim de olabilir, en geç gelecek Haziran demiş olsak bile aslında fiilen iktidar Türkiye’yi seçim ortamına soktu.
Alıntıdır
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ı ziyaret etti.
İkili, görüşmenin akabinde ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Babacan, yaptıkları görüşmeye ait şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çoklu bir kriz ortamındayız. Hastalarda yaşanan oldukçalu organ yetmezliği üzere ülkemiz maalesef şu anda oldukcalu bir kriz ortamında. Ülkemizin ortasından geçtiği bu sıkıntı süreci değerlendirdik. Gerisinden, siyasi partiler içinde süregelen diyalog ve işbirliği süreçlerinin üzerinden geçtik. Uzunca bir müddetdir, Gelecek Partisi’nin ve DEVA Partisi’nin de ortasında olduğu 6 partiden oluşan bir kurul, bir anayasa değişikliği ve sistem değişikliği üzerinde çalışıyor.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişle ilgili aslına bakarsanız 6 partinin ortak bir iradesi vardı. Bununla ilgili hoş ve bu biçimdesine kapsamlı bir çalışmanın da çok süratli bir biçimde ilerlediğini, uygun bir noktaya geldiğini de daima birlikte görmüş olduk. Bu çalışmaların üzerinden de birliktece geçtik. Karşılıklı teyitleştik. Önümüzdeki süreçte de bir daha partilerimiz içindeki hem diyalog, istişare sürecinin birebir vakitte işbirliği süreçlerinin de hangi tarafta, nasıl gelişebileceğiyle ilgili de epey kıymetli fikir alışverişinde bulunduk”
Akabinde konuşan Davutoğlu ise şu sözleri kullandı:
“Türkiye o kadar süratli bir müddetç yaşıyor ki, neredeyse haftalık gündemlerle takip etmek ve bununla ilgili kıymetlendirme yapmak bütün bir toplumsal hayatı etkiliyor. Şu anda şayet bir teşhis koymak gerekirse, Türkiye’nin en kıymetli sıkıntısı yönetilememek. İdare krizi ile karşı karşıyayız. Yazın yangınların yayılması esnasında gösterilen idare beceriksizliği, artık de güç krizinde kendini gösterdi. Hazırlıksızlık, vizyonsuzluk, beceriksizlik ve bir daha ekonomik krizin ortasından geçtiğimiz bir devirde yapılan açıklamalar ise iktisadın en temel konularda bile nasıl bir yanlış anlayışla, yanlış zihniyetle davranıldığını ortaya koyuyor.
Artık bu görüşmelerimiz salt âlâ niyet ve nezaket görüşmelerinin ötesinde; topluma inanç hissi uyandıracak bir işbirliği tabanı oluşturmak bizim siyasi, ahlaki bir sorumluluğumuz. O bakımdan son periyotta siyasi partilerle, genel liderlerle yaptığımız görüşmeler, bu biçimde bir taban oluşması bakımından büyük ehemmiyet taşıyor. Bu istişareler devam edecek. Şu anda toplum inanç duymak istiyor. İktidara olan güvensizliğini telafi edecek tek şey, muhalefetin topluma itimat verecek bir psikolojiyi oluşturma sorumluluğudur. Bu görüşmelerimiz bu bakımdan büyük bir ehemmiyet taşıyor. Bundan daha sonra da devam edecek.
İki başkan, değerlendirmelerinin akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, ittifak konusunun hatırlatılması üzerine şu cevabı verdi:
“Siyasi başkanlar bir ortaya geliyorlarsa, ülke gündemiyle ilgili her mevzuyu konuşurlar. Ancak sorun bu değil. Otoriterleşen, yolsuzluklarla anılan ve her gün toplumsal itimadını yitiren iktidar karşısında muhalefetin daima birlikte temel prensipler, temel yaklaşımlar çerçevesinde görüşmelerini artırmaları lazım. Türkiye her an seçim ortamına girebilir. Bu, bu Haziran da olabilir, Ekim de olabilir, en geç gelecek Haziran demiş olsak bile aslında fiilen iktidar Türkiye’yi seçim ortamına soktu.
Alıntıdır